(Goethe – Institut Ankara)’da Yeni Sergi: “Kuş Görülmez Fakat Sesi Ağaçtadır”

Eda Gecikmez’in Akyanaklı Arap Bülbülü’nün göç hikayesine odaklandığı “Kuş Görülmez Fakat Sesi Ağaçtadır” isimli kişisel sergisi, 31 Ağustos Çarşamba gününe kadar Goethe – Institut Ankara, Galeri Vitrin’de sanatseverlerle buluşuyor.


“Kuş Görülmez Fakat Sesi Ağaçtadır”
Sergi

Sanatçı: Eda Gecikmez 
Tarih:
16 Haziran 2022 – 31 Ağustos 2022
Yer: Goethe – Institut Ankara, Galeri Vitrin


Beyaz yanak lekesi ve zor görülen soluk göz halkası ile Akyanaklı Arap  Bülbülü (Pycnonotus Leucotis) Suriye’deki iç savaştan etkilenen canlı türlerinden biri. Fırat nehri boyunca uzanan Deir Ez Zor bölgesinde yaşayan bu bülbüller, savaştan dolayı doğadaki dengeleri bozulup evlerini terk eden diğer milyonlarca mülteci gibi Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldı. 2013 yılından itibaren Urfa’nın Birecik ilçesinde gözlemlenen Akyanaklı Arap Bülbülü, Türkiye ulusal kuş envanterine girdi.

Eda Gecikmez; 2016 – 17 döneminde Beyrut’ta, Ashkal Alwan Plastik Sanatlar Derneği’nde başladığı bu araştırma projesinde, yerinden edilen bir kuşun izini sürerek katmanlaşan ve birbiri içine geçen hikâyelere odaklanıyor. Gecikmez, araştırma süresince biriktirdiği imajları mürekkep desenlere dönüştürerek görsel bir yığın yaratıyor ve coğrafyanın bir diğer aktörü olan Fırat Nehri’ni, bu desen kolajının üzerinde gezdiriyor. Sanatçının kaleme aldığı bir kolaj metin, yine bu desenler ve nehrin suları ile karışarak bir kitapçık şeklinde sergiye eşlik ediyor.

Sergi kapsamında, farklı disiplinlerden isimleri bir araya getiren ve projenin kavramsal katmanlarına odaklanan bir konuşma programı düzenleniyor. Moderatörlüğünü Tuçe Erel‘in üstlendiği konuşma dizisinin son bölümü, Ömür Harmanşah ve Zeynep Sayın‘ın katılımıyla 6 Temmuz Çarşamba günü, saat 20.00’de Goethe-Institut Ankara YouTube kanalında gerçekleşecek. 

Ayrıntılı bilgi için: www.goethe.de/ins/tr/


Eda Gecikmez
2010’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Resim Bölümü’nden mezun oldu. Lisans eğitimi sırasında bir yıl İspanya Valencia Politeknik Üniversitesi San Carlos Güzel Sanatlar Fakültesi’nde eğitim gördü. 2015’te Cittadellarte – Fondazione Pistoletto, Biella, İtalya ve Kultivera, Tranås, İsveç’te sanatçı misafir programına davet edildi. 2016-2017 yıllarında Beyrut’da, Ashkal Alwan Plastik Sanatlar Derneği’nin düzenlediği Home Workspace Sanat Eğitimi Programı’nı tamamladı. 2019 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden, Sanat ve Tasarım Yüksek Lisans derecesini aldı. 2004 yılından başlayarak eserleri birçok sergi ve sanat projesinde yer aldı. 

Eda Gecikmez’in son dönem çalışmalarının konusunu beden ve mekân kavramları ile ilişkili cinsiyet, kimlik ve kent politikaları oluşturur. Toplumsal ve siyasi dönüşümleri, sanat tarihi ile ilişkilendirerek geçmişten ve olası gelecek tahayyüllerinden bir perspektifle günümüze odaklanır. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Bölümü’nde Sanatta Yeterlik Programı’na devam eden Gecikmez, Galeri Nev tarafından temsil edilmektedir. Sanatçı, İstanbul ve Ankara’da yaşamakta ve çalışmaktadır.

Tuçe Erel 
Küratör, sanat yazarı ve sanat profesyoneli olarak Berlin’de çalışmalarını sürdürmektedir. 2005’te ODTÜ (Ankara) Sosyoloji bölümünü, 2009’da Anadolu Üniversitesi (Eskişehir) Sanat Kuram ve Eleştiri Master programını, 2015’te Birkbeck Üniversitesi (Londra) Kültür Politikaları ve Sanat Yönetimi (Küratöryel branş) Master programını tamamladı. 2017 yılında, Seval Şener ile Arte Sanat (Ankara)’ta “Şimdi Buradasınız” sergisinin eş küratörlüğünü, Schneiderstempel (İstanbul)’da “Fabrikasyon” sergisinin küratörlüğünü yaptı. 2019’da 1a Space’de “Hactivate Yourself” (Hong Kong) sergisini yaptı. Ayrıca, “Leviathan: A Capitalocene Beastiarum” (Berlin, 2021), “Sentient Matter” (Leipzig, 2021) ve “Hackers, Makers, Thinkers: Collective Experiments in Social Fermenting” sergilerinin eş küratörlüğünü yaptı.

Erel’in küratöryel ilgi alanında sanatsal olarak arşivleme uygulamaları, ekoloji, antroposen, posthümanizm, post-dijital teoriler yer almaktadır. Erel, sosyoloji eğitimini küratöryel araştırmalarında kullanırken, geleneksel sosyal bilimler metodolojilerini bükmeyi ve bu metodolojilere meydan okumayı tercih ediyor. Son yıllarda, biyo-politika, Antroposen, ekolojik kriz, doğa kültürleri, insan olmayan varlıklar, sanatsal spekülasyon ve hayal gücü kavramına odaklanırken, hacklemeyi de bir araştırma yöntemi olarak kullanıyor. Aralık 2019’den beri Art Laboratory Berlin proje mekânının küratöryel ekibinde yer almaktadır.