Ayın Yorumu bölümünde And Akman, 18-19 Kasım tarihlerinde İzmir’de gerçekleşecek “2. Uluslararası Yapı Biyolojisi Forumu” öncesinde öne çıkan yapı biyolojisi ve ekolojisi yaklaşımlarını açıklıyor.
Yapı biyolojisi, insan ile yapılaştığı çevre arasındaki bütünsel ilişkilerin öğretisidir. Yapıların, iç mekân ve ortamların insan sağlığına olan etkilerini inceleyen bilim dalıdır. Evimiz, iş yerimiz özünde bir yapı-organizmasıdır. Evimizi, iş yerimizi bizi saran üçüncü bir deri, bize en yakın yaşamsal çevre olarak tanımlamak da somut ve doğru olur. Bu üç tanımlama, bize en yakın çevre olan yapı ile ne kadar iç içe bir etkileşim içerisinde olduğumuzu ve ona ne kadar bağımlı olduğumuzu açıkça ifade eder.
Türkiye Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü – YBE
YBE, yapısal ortamın insan ve çevre sağlığına etkileri, “sağlıklı” yapı çözümleri
odağında faaliyet gösteriyor. 2015 yılından beri eğitimler, uygulamalı atölye
çalışmaları, Forum etkinliği ve farkındalık çalışmaları ile 2000’in üzerinde bireye fiziki ulaşan YBE, danışmanlıkları ile de yapılı çevrenin sürdürülebilir dönüşümüne katkı sağlıyor.
Yapı Biyolojisi Forumu
İnsan sağlığını destekleyen, iklim ve çevre dostu yapı tasarımı alanında ekosistemin gelişimini hedefleyen Yapı Biyolojisi Forumu, ilk kez 2019 yılında gerçekleşti. Bu sene 18-19 Kasım’da düzenlenecek ikinci Forum, yapı biyolojisi yaklaşımının ana unsurlarından biri olan “Doğal Yapı Malzemeleri ve Yöntemleri”ne odaklanıyor. Forum, odak alanı doğrultusunda bu alandaki süreç, inovasyon ve politikaları ele alıyor olacak.
İyi Yaşam Hali için Yapı Biyolojisi Yaklaşımının Önemi
Yapı biyolojisi ve ekolojisi ilkelerinin eksikliği nedeniyle yerleşim gereksinimleri yeterince karşılanamadığı takdirde, yapı kültürü ve sanatı kendini geliştiremez, yapılaşma basitleşir, ruhsuzlaşır, sorumsuzlaşır. Disiplin olarak yapı biyolojisi ve ekolojisi, kültürel-biyolojik bir anlam içerir, kapsamı sınırlı olmayan, daha çok disiplinler ötesi niteliktedir.
Bugün artık ömrümüzün %90’ını kapalı yapay çevrelerde, yani yapı içlerinde
geçirdiğimizden dolayı, iç mekânlar sağlığımızı belirleyen en önemli ortamlar
olmuşlardır. İşte yapı biyolojisi, bu iç ortamları düzenleyerek hastalanmadan sağlıklı kalmamızı hedefler. “Sağlıksal tedbirlilik” olarak da tanımlayabileceğimiz bu yaklaşım, günümüzde özellikle çevre bilincinin tabana yayıldığı gelişmiş toplumlarda yaygındır. Yapıdan kaynaklanan ruhsal ya da bedensel bir hastalığı tedavi etmek zorunda kalmak yerine, yapıyı baştan bizi hasta etmeyecek şekilde tasarlamaktır yapı biyolojisi.
Yapı ekolojisinin kapsamı ise yapının doğal ve kültürel çevresiyle ilişkisinden, enerji etkin yapı tasarımı, doğal yapım teknikleri ve yapının yaşam döngüsüne kadar genişler. Özünde yerine aidiyet ve etkinliği hedefleyen yapı ekolojisi yaklaşımı doğrultusunda tasarım aynı zamanda yapı ekonomisini de getirir. Örnek olarak: Doğal yapı malzemelerinin seçimi ve yapının iklimsel veriler ışığında uygun cephe çözümleri ile tasarlanması, yapının inşaat ve kullanım evrelerinde enerji ve karbon salımının önemli ölçüde azalmasını sağlar.
Yapılı ortamlar yarattıkları etkileşim alanları veya ortaya çıkardıkları potansiyellerle davranışlarımızı değiştirebilir. İnsan-mekân etkileşimi sağlığımızı da fazlasıyla etkileyebilir. İnsanların sağlıklı olmalarını kolaylaştıran sağlıklı bir fiziksel ve sosyal ortam, sosyal eşitsizliklerin azaltılmasını ve eşit fırsatların teşvik edilmesini sağlar [1] .
25 Temel İlke
Yapı biyolojisi ve ekolojisi yaklaşımı kavramsal olarak 25 temel kurala dayanır. Bunlar şu başlıklarda kümelenebilir: “sağlıklı iç mekân iklimi”, “yapı malzemeleri ve iç mekân donatıları”, “mekân kurgusu ve mimarlık”, “çevre, enerji, su”, “ekososyal yaşam alanı”. Yapı biyolojisi bu ilkelerce yürütülen mimarlığın ve iç mimarlığın yanında, mevcut binaların biyoklimatik yapı analizi (BYA) ile ölçümlenerek insan sağlığına zarar veren yönlerinin tadilatı ile iyileştirmesi şeklinde de uygulanır.
And Akman, Kasım 2023
bi_özet‘te yayınlanan ayrıntılı 2. Uluslararası Yapı Biyolojisi Forumu haberi için:
Kaynaklar:
[1] Prof. Dr. Dr Thomas Abel’in 2019’daki 1. Uluslararası Yapı Biyolojisi Forumu sunum özetinden alıntı, https://www.yapibiyolojisi.org/saglikli-toplum-icin-saglikli-binalar/
-
https://www.yapibiyolojisi.org/enstitu/
-
https://www.yapibiyolojisi.org/yapi-biyolojisi-ekolojisi/
-
https://www.yapibiyolojisi.org/2-uluslararasi-yapi-biyolojisi-forumu/
And Akman

1990 yılından beri yapı biyolojisi ve ekolojisi üzerine uluslararası akademik ve mimari çalışmalarını sürdürüyor. Mimar Sinan Üniversitesi’nde 1981 yılında başladığı mesleki eğitimini, New York Üniversitesi, ardından da Alman Yapı Biyolojisi Enstitüsü-IBN’de (Institut für Baubiologie + Ökologie) sürdürdü. Almanya’da bulunan Lichtblick Mimarlık Bürosu’nda 17 yıl süresince uluslararası ekolojik mimari proje ve yapı uygulamaları gerçekleştirdi. 2007 yılında Türkiye’ye döndü ve çalışmalarına Türkiye’de devam etme kararı aldı. 2014 bahar yarıyılından itibaren Konya Selçuk Üniversitesi’ne davet edildi ve “Çağdaş Kerpiç Yapı Proje Stüdyosu Yürütücüsü” olarak bu alanda eğitim vermeye başladı. Bu görevini 2,5 yıl sürdürdükten sonra MEF Üniversitesi’nde Yapı Biyolojisi seçmeli dersini 1 yıl süresince veren Akman, 2017-2021 arası İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde sürdürülebilir mimari üzerine stüdyo hocalığı yaptı. 2012-2014 yıllarında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (United Nations Development Programme) Binalarda Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi’ne danışmanlık yapan Akman; 2007’den beri serbest çalışarak, birçok doğal yapı ve yerleşim projesinin tasarım ve uygulamasına danışmanlık vermektedir. Ayrıca yapı biyolojisi ve ekolojisi alanında uluslararası yayınları olan And Akman, sunumları, jüri katılımları ve eğitimleri ile bu alandaki bilginin Türkiye’de binlerce kişiye ulaşmasını sağlamıştır. Alman Yapı Biyolojisi ve Sürdürülebilirlik Enstitüsü-IBN ile olan uzun süreli ilişkileri doğrultusunda, 2015 yılında Türkiye Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü – YBE’nin kurucuları arasında yer alan And Akman, YBE’nin danışmanlık ve eğitim çalışmalarının yönetimini aktif olarak devam ettirmektedir. YBE, yapı-insan-çevre ilişkilerine bütüncül bakış sunan çalışma alanında bilgi ve uzmanlığın gelişmesinin yanı sıra örnek uygulamaların artmasına odaklı çalışmaktadır. And Akman ayrıca 2018’de Doğal Yapı Malzemeleri Çalışma Grubu’nun oluşması ve gelişimine öncülük edenler arasındadır. 2021’de çalışma grubunun uzantısı olarak kurulan Doğal Yapı Malzemeleri ve Yöntemleri Derneği’nin de kurucu üyeleri arasında olup asil yönetim kurulu üyesi olarak derneğe katkı vermeye devam etmektedir.