Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu projesinin ayrıntıları, küratörler Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’ın sunumuyla, 5 Nisan Çarşamba sabahı İstanbul Planlama Ajansı’nın Florya kampüsünde yer alan Havuz alanında düzenlenen bir toplantıyla paylaşıldı.
Günümüzün en önemli mimarlık etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergilerinin 18’incisi, 20 Mayıs’ta açılıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu’nda bu yıl, küratörlüğünü Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’ın üstlendiği Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi adlı proje yer alıyor.
İlhamını Ursula K. Le Guin’den alan Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi, binalarla ilgili kanıksanmış imgeleri ve yaklaşımları sorgulayarak, daha gösterişli, başarılı örneklere odaklanmak yerine terk edilmiş binaların hikâyelerini dinlemeyi ve anlamayı öneriyor. Proje, “geleceğin laboratuvarı” olarak ele alınabilecek bu yapıları yıkmak ya da kaderine terk etmek yerine nasıl dönüştürülebileceğine dair araştırmalarla geleceğe dair umut verecek önerileri ortaya çıkarmayı amaçlıyor.

Görgün Taner
Toplantıda Türkiye Pavyonu koordinasyonunu üstlenen İKSV Genel Müdürü Görgün Taner de kısa bir konuşma yaptı. Taner, “Kültür-sanat üretimine katkıda bulunmak ve Türkiye’deki izleyiciler ile yaratıcı profesyoneller için uluslararası etkileşim olanakları yaratmak, İKSV’nin temel amaçları arasında yer alıyor. Bu kapsamda 2007’den bu yana Venedik Bienali’ndeki Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu üstleniyoruz. Türkiye’de mimarlık alanında ufuk açıcı, heyecan verici çalışmalar yürüten yaratıcı profesyonellere bu etkinlikte alan açabilmek bize mutluluk veriyor. Ülkece çok zor zamanlardan geçiyoruz. Büyük bir deprem felaketi yaşadık; hepimiz derinden etkilendik. Böylesi bir dönemde var olan yapıların nasıl dönüştürülebileceğine dair yeni bir düşünme biçimi öneren, başka türlü bir gelecek ve başka türlü bir yeniden yapılanma tahayyülü sunan bu proje için küratörlerimize ve tüm proje ekibine teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Türkiye Pavyonu eş sponsorları Schüco Türkiye Genel Müdürü Can Eren ile VitrA adına Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Özgen Özkan da yorumlarını iletti.

Toplantının yapıldığı İPA Kampüs içinde yer alan Havuz, 2019’dan önceki dönemde lojman olarak kullanılan alanın kamuya açık İPA Kampüs’e dönüştürülmesi kapsamında küratörler Sevince Bayrak ve Oral Göktaş tarafından yürütülen bir projeyle yıkmadan dönüştürülerek, 2022 yılında bir kamusal etkinlik alanı olarak yeniden kullanıma açıldı. Geçmiş dönemde özel havuz olarak kullanılan ancak alanın tamamı İPA Kampüs olarak değerlendirilirken atıl kalan 850 metrekarelik yüzme havuzu, kamuya açık geniş katılımlı etkinliklerin düzenlendiği bir konferans ve sergi alana dönüştürüldü. Yapı, “Havuz” adıyla kullanılmaya devam ediyor. Havuz, aynı zamanda Mimarlığın Çuval Teorisi’nin de çıkış noktasını oluşturuyor.

Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi
Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi, Elizabeth Fisher’a ait olan Evrimin Çuval Teorisi’ni Kurgunun Çuval Teorisi başlığıyla edebiyata uyarlayan Ursula K. Le Guin’den ilhamla önerilen bir başlık. Fisher, insanlara ait ilk kültürel aracın, sanılanın aksine sivri ve keskin av araçları yerine içinde sebzelerin taşındığı bir çuval olabileceğini iddia ediyor. Le Guin, Fisher’ın bu düşüncesini kurmacaya uyarladı ve kahramanlığa soyunmayan karakterlerin hayatı bütün iniş çıkışları ve yenilgileriyle yaşadığı, sürükleyici hikâyeler anlatmayı başardı.
Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi, Le Guin’in kurgusunun mimarlıktaki izlerini sürüyor. Hikâyede sadece alet değişiyor, silah yerini çuvala bırakıyor. Ancak bu değişim neredeyse tüm sahnenin değişmesi anlamına geliyor; anlatı, yok etmek üzerine kurulu bir kahramanlık masalından, ortaklaşa sürdürülen bir hayat hikâyesine dönüşüyor. Bu değişim edebiyattan mimarlığa tüm kültürel üretimleri etkiliyor. Miras edindiğimiz imgeleri sorgulamayı, o imgeler kadar güçlü olmasalar da yeni imgelere yer açmayı, bunu da kahraman yapıların başarı hikâyeleri yerine terk edilmiş yapıları dinleyerek yapmayı öneriyor.
Türkiye’nin hemen her şehrinde bulunan bu yapıların kolektif olarak belgelenmesi ve yıkmak ya da kaderine terk etmek yerine nasıl dönüştürülebileceklerine dair araştırmalar projenin ana başlıklarını oluşturuyor.
Serginin adı gibi ikili bir kurgusu olacak. Hayalet Hikâyeleri “Bulut”ta Türkiye’deki kullanılmayan binalardan farklı işlevlerde örnekler gösterirken, Mimarlığın Çuval Teorisi, gerçek ama atıl bu tabloyu, kentlerin geleceği için birer umut deposuna dönüştürmeyi amaçlayan rengarenk bir “Tezgâh” gibi
konumlanıyor.
Açık çağrıya gelen bilgi ve belgelerden derlenen kolektif bir arşiv
Türkiye’deki kullanılmayan yapı stokunu kolektif olarak belgelemek ve bu herkesi ilgilendiren tartışmayı olabildiğince fazla kişiye ulaştırmak için bir açık çağrı yapıldı. Hayalet Hikâyeleri Instagram hesabı üzerinden yapılan çağrıya Türkiye’nin dört bir yanından gelen yanıtlar sayesinde, yüzlerce konuttan oluşan âtıl siteler, terk edilmiş üretim yerleşkeleri ve lojmanlar, kısmen ya da tamamı boş gökdelenler, oteller, okullar, hastaneler, restoranlar ve sosyal tesislerden meydana gelen bir arşiv oluşmaya başladı. Bu kolektif arşivden bazı yapılar, sergide “Bulut” alanında yer alacak.
Mimarlığın Çuval Teorisi için bir manifesto
“Tezgah” alanında yer alacak Mimarlığın Çuval Teorisi için bir manifesto, 15
farklı başlık altında, var olan yapıların nasıl dönüştürülebileceğine dair tartışmalar başlatmayı planlıyor. Manifesto başlıkları; Hikâye, Teori, Bağımlılık, Hayaletler, Entropi, Son Kullanma Tarihi, Neden Yıkıyoruz, Olay Yeri İnceleme, Concrescere, Tamir Dükkanı, Venedik Tüzüğü – Dönüştürülmüş, Mevcuttan Öğrenmek, Test Sürüşü, Dönüştürenler, Havuz olarak tezgah alanındaki 15 masada inceleniyor.

Mimarlığın Çuval Teorisi için manifesto metnine buradan ulaşılabilir.
Ayrıntılı bilgi: www.iksv.org/tr/projeler/hayalet-hik-yeleri-mimarligin-cuval-teorisi
Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi‘nin bi_özet‘te yayınlanan önceki haberleri için:
“Venedik Mimarlık Bienali” Türkiye Pavyonu Küratörlerinden Açık Çağrı!
Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda Yer Alacak Proje Belirlendi!