Ahmet Rüstem Ekicı̇, Ateş Alpar, Hakan Sorar ve Mert Çağıl Türkay’ın farklı disiplinleri bir arada kullandığı “Hadi Bana Geçelim” sergisi, 29 Ocak tarihine kadar KOLİ Art Space’de sanatseverlerle buluşuyor. Ayrıca sergi kapsamında 22 Aralık Cumartesi günü, saat 15.00’te akademisyen-sanatçı Seçkin Tercan moderatörlüğünde sanatçı konuşması gerçekleşiyor.
“Hadi Bana Geçelim”
Sergi
Sanatçılar: Ahmet Rüstem Ekicı̇, Ateş Alpar, Hakan Sorar, Mert Çağıl Türkay
Tarih: 8 – 29 Ocak 2022 | Saat: 13.00 -18.00
Yer: Koli Art Space, Kadıköy / İstanbul
Sanatçı Konuşması
Moderatör: Seçkin Tercan
Tarih: 22 Ocak 2022 | Saat: 15.00
“Hadi Bana Geçelim” isimli sergi, izleyeni sanatçıların kişisel deneyimlerinden oluşan hikâyelerle örülü bir tahayyül alanına davet ediyor. Özel alana olan bu davet, kimi zaman kamusal alanda “buluşturamadıkları” beden imgesinin izini sürürüyor kimi zaman da potansiyelinin ötesinde, direnişe doğru ilerleyen bir etki bırakıyor.
İz, temas ve bellek kavramları etrafında dolanan sergide; kültür tarafından şekillendirmiş bellek, bireysel izler karşısında aldığı konum ile bedene dair yeni bir sorgulama alanı açıyor.
İz, sadece bir sembol olarak ortaya çıkmaz, kuir bir ivme ile çıktığı yolda bedenin toplumsal bellekteki yerini de irdelemeye başlar. Bu bireysel izler kuirleri birbirine nasıl bağlar?
Sergide sanatçılar bedeni, izlerin oluşturduğu bellek neticesinde bir oyun alanına çevirerek, yara izleri, ten ve hafıza, terminoloji ve kültürel travmalar üzerinden bir beden okuması sunuyor. Günlük nesneleri ve çeşitli materyalleri de pratiklerine dâhil eden sanatçılar, basmakalıp kontrolleri aktif bir biçimde aşıp yenilikçi kuir formları ortaya koyuyor.
Sergi hakkında detaylı bilgi almak için Koli Art Space İnternet sitesi veya Instagram sayfası incelenebilir.
KOLİ Art Space
KOLİ Art Space, Yasemin Kalaycı ve Elçin Acun tarafından kurulmuş kar amacı gütmeyen, bağımsız bir çalışma, üretme ve sergileme alanıdır. Sanatsal deneyim ve iş birliği ekseninde dolaşan KOLİ, feminist ve queer sanatçılar arasındaki diyaloğun desteği ile var olur. Kapsayıcılık ve çeşitliliğin gücü ile beslenir, kimliğin ve cinsiyetin akışkanlığına odaklanarak değişim ihtiyacının zorunluluğu inancından doğmuş bir sanat alanıdır.