[Proje]: Narköy Restaurant

Proje Adı: NARKÖY RESTAURANT
KOCAELİ, 2022
Mimari/İç Mimari: KUSCU & REYNAUD
İşveren: NAR EĞİTİM VE DANIŞMANLIK MERKEZİ
Fotoğraf: EGEMEN KARAKAYA

Kocaeli, Kandıra’da konumlanan Narköy Restaurant’ın mimari ve iç mimari tasarımı Kuscu & Reynaud imzası taşıyor. 2022 yılında tamamlanan projeyi tasarım ekibi şöyle anlatıyor: 

Narköy, Kocaeli Kandıra’da 100 dönüm arazi üzerine kurulmuş bir organik tarım çiftliği, ekolojik otel ve eğitim merkezi kompleksi.

Yerleşke, otel bölümünde bulunan farklı tipolojideki konaklama birimlerinin yanında, restoranı ve çiftlik yapıları ile de hizmet veriyor. Bu yapılar ve mekânlar, Narköy’ün kurucu şirketi olan Nar Eğitim ve Danışmanlık’ın prensipleri ile birebir örtüşecek şekilde sağlam temeller üzerine oturuyor: Sade, tutarlı, sürdürülebilir, derin, gerçek ve hesap verebilir olmak. Narköy; enerji kullanımından mobilya detayına, yenilebilir peyzajından isletme prensiplerine sürdürülebilirliği esas almış bir kurum ve bu bakış açısıyla uyumlu doğal ve yalın mekânlar içeriyor. Bu mekânlar ve mekânların birbiriyle etkileşimi, kişinin Narköy deneyimi boyunca keyifli, kendiliğinden ve holistik bir öğrenme içinde olmasını sağlıyor.

Kuscu & Reynaud’nun 2013’te Narköy için tasarladığı geçici restoran yapısı, yerini kurumun zaman içinde değişen mekânsal gerekliliklerini karşılayacak yeni bir yapıya bıraktı.

Yeni yapının, mevcut güçlü mimari dil, yoğun orman dokusu ve batıya doğru alçalan açık teraslar arasına sıkışmış parsel üzerine, incelikli ve mütevazi bir bicimde entegre olması gerekiyordu. 

Batıdaki vadi manzarasına açılırken bir yandan yoğun bati ışığından korunmak, gün ışığını yapının her alanına dengeli biçimde yaymak ve sınırlı bir alanda farklı birçok fonksiyonu (yemek yemek, toplanmak, dinlenmek, canlı müzik dinlemek) barındırabilecek esnek bir düzene sahip olmak gibi kriterler mevcuttu. Geçici yapının sökülmesinden yeni yapının tamamlanmasına tüm sürecin 3 ayda tamamlanması gerekliliği, şantiye sürecinde çok yönlü yaratıcı çözümler gerektirdi.

Yapı, doğal taş kaplamalı bir açık mekân ile yeşil teraslardan doğuyor. Bir üst kota ulaştığında ise zemindeki doğal taşa hafif bir ahşap pergola ekleniyor. Devamındaki iç mekân, hacimli fakat hafif ahşap çatı makası ile terasların aksını yemek salonunun sonundaki mutfağa kadar taşıyor.

Çatı eğimi, vadi manzarasını çerçeveleyen batı cephesinden mekânın derinliğine doğru yavaş yavaş yükseliyor ve yemek salonunun kalbindeki çatı pencerelerinde son buluyor. Bu yüksek pencereler ormanı ve gün ışığını içeri taşırken, doğal havalandırma için de bir alan oluşturuyor.

Çatı karkasının aksları algıyı iç mekânın derinliğindeki geniş duvara yöneltiyor: tüm yüzeye yayılmış bir ahşap strüktür üzerinde ekoloji, yerel kültür ve gıdaya dair kitaplar, eski mutfak ve tarım gereçleri, tüm gün ikram edilen çay, kahve ve sağlıklı atıştırmalıklar, mevsimlere göre değişen bir düzende zeminden tavana uzanıyor.

Mutfak ise, ana mekânın ve bu kurgunun tam da ortasına konumlanıyor. Sürgü camlar ve asırlık Kandıra bezinden tasarlanmış bölücülerle açılıp kapanabilen büyük servis penceresi, mutfak ve yemek alanı arasındaki ilişkiyi şekillendiriyor.

Yapının tasarımında gözetilen ana ögelerden biri tarladan tabağa üretim yapan Narköy mutfağını vurgulamak: Narköy, ormandan yabani bitkiler ve atalık tohumlardan ürettiği ürünlerle yerel ve geleneksel tatları bugüne yorumluyor. Misafirleri tüm bu sürece dahil ederek deneyim yoluyla farkındalık sağlamak Narköy’ün misyonlarından biri.

Geçici yapının önemi bir ögesi olan ve misafirlerin etrafında toplanmayı sevdiği  geleneksel kuzine, yeni mekânda yerini sulu sistem şömineye bırakıyor. Yapının bahçesindeki kamp ateşi alanı, iç mekânda bu şekilde karşılık buluyor.

Işık kulesinin iç mekândaki konumu birçok işlevi karşılamak üzere şekillendi: çatı makası, kuleyi de taşıyan dörtlü ahşap kolonlar sayesinde zarif kesitini koruyor. Kulenin iki tarafında yer alan bu kolonlar, canlı müzik alanının ve servis koridorunun  sınırlarını nazik biçimde belirlerken gün ışığını da ahşap dokusu üzerinden içeri taşıyor.

İç mekânın en belirgin ögesi çatı makası, orman kanopisinin iç mekândaki yorumu niteliğinde. Zemindeki terrazzo karoların rengi ise Karadeniz’in nemli ormanlarının yosun ve likenlerinden esinle oluşturuldu. Yaşamın ana ögelerinden olan toprak ise duvarların içinde: iki yönden kargı paneller ile kaplanmış ahşap karkasın boşlukları, toprak, saman ve kireç karışımı ile dolu. Şöminenin karşı duvarında yer alan sıkıştırılmış toprak bar ise dokusu ve yoğunluğuyla ana salonda alternatif bir çekim noktası oluşturuyor.

Geçici yapı, inşaat sürecinde tamamen sokuldu; yapısal ve yapısal olmayan, yeniden kullanılabilir nitelikteki tüm öge ve malzemeleri yeni yapıda ve Narköy’ün farklı alanlarında geri ve ileri dönüşüm teknikleriyle değerlendirildi. Bu yaklaşıma en görünür örneklerden biri, yeni restoranın yemek masalarına dönüşen eski yapının ahşap karkası.

Malzemeler, mobilyalar ve iş gücü anlamında yerel kaynaklardan azami oranda yararlanıldı. Sandalyeler dışındaki tüm mobilyalar yerinde ve yerel malzemeler ile tasarlandı ve yapıldı. Terrazzo tüm ürünler 10 km uzaklıktaki bir atölyede üretilirken, dış mekânda Kandıra taşı kullanıldı. Mekânın sarkıt ve aplik aydınlatmaları ise Kuscu & Reynaud tasarımı.

Ana Yüklenici: Erkan Alişan
İnşaat Mühendisliği: Yiğit Battal (İki Şehir Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri)
Işık Tasarımı: Kuscu & Reynaud


Aydınlatma

  • Goya Aydınlatma [Spotlar]
  • Kuscu & Reynaud [Bir, Lukus; Tavan Sarkıtları, Islak Hacim Aplikleri]

Mobilya Aksesuar

  • Çamlıca Design [İç ve dış mekândaki sandalye ve koltuklar]
  • Kuscu & Reynaud [Ahşap Mobilyalar, Sürgülü Bölücü Elemanlar]

Bitirme İşleri

  • Karo Antoloji [Terrazzo Karolar]
  • Okil Doğal Yapı Malzemeleri [Doğal Kil Sıva]

Islak Hacim

  • Karo Antoloji [Kuscu & Reynaud Tasarımı Terrazzo Lavabolar]
  • VitrA [Bataryalar]