bi_özet’in “Sergi Notları” adlı yeni bölümünde, güncel sergileri Sahir Uğur Eren’in fotoğrafları eşliğinde geziyor; küratör ve sanatçılarla sergide öne çıkan kavramlar hakkında konuşuyoruz.
Serinin ikinci bölümü İBB Miras tarafından restorasyonu tamamlanan Haliç Sanat Fener Evleri’ndeki “Evsel Şeyler” adlı sergi ile devam ediyor. Sergide öne çıkan kavramları Pilot Galeri sanatçısı Tufan Baltalar’dan dinliyor ve Sahir Uğur Eren’in fotoğraflarıyla sergi notlarını aktarıyoruz.
Kavramlarla “Evsel Şeyler”
Eserleriniz bu sergide galeri mekânıyla nasıl bir ilişki kuruyor? Sergiye de adını veren “Evsel Şeyler”i bize biraz açabilir misiniz?
Sergi mekânları, içinde yer alacak eserlerin rahat okunmasına imkân vermeli. Her mekânın bir kimliği mutlaka oluyor ve sergideki işleri de mekânın kimliğinin ev sahipliğinde algıladığımızı düşünüyorum. Haliç Sanat Fener Evleri 1, renove edilmiş tarihi bir yapı olarak çok katmanlı bir auraya sahip. “Evsel Şeyler” sergisi, içinde yer aldığı mekânla karşılıklı etkileşim içinde ilerledi bana sorarsanız. Sergideki eserler mekânın baskın belleğini yedeğine alarak kendi söylemini söyledi ve bu bakımdan mekân ile işlerin etkileşiminin pozitif yönde olduğunu düşünüyorum.
Serginin adı “Evsel Şeyler” İngilizce adı ise “Home Goods” evlerimizde kullandığımız ve seçerken özendiğimiz biblo, tabak gibi eşyaların hayatımıza katılış şekline odaklanıyor. Bu eşya parçalarına getirdiğim yeni yorumlarla benim için kullanışlı bir ifade alanı oluşuyor. Söz konusu eşyaların süslemelerini yeni anlamlar ekleyerek değiştiriyorum. Ev kavramı sergide güvende olmaya ve rahat hissetmeye karşılık geliyor ve ev eşyalarındaki bahsettiğim yer değiştirme, ekstra bir ifade ile anlam aralığı elde etmemi sağlıyor. Serginin adı bu yüzden “Evsel Şeyler”.
Pandemi ile birlikte “ev” kavramına bakış açınız nasıl değişti ve bu süreç eserlerinize yansıdı mı?
Pandemi ile birlikte evde geçirilen zamanın artması ev ile kurulan ilişkiyi yoğunlaştırdı sanıyorum. Ben zaten evi sanatsal anlamda her zaman ya işlerime ya da işlerimin sunuş biçimine ekliyordum. Güvende olunan, içinde uyuduğumuz alanlar olarak ev kavramı insandan bahsederken kurduğumuz cümlelerin içinde hep geçecek ve yoksunluğu her zaman çok acı ve sarsıcı olacak.
Sergide seramik, yağlı boya ve kâğıt gibi farklı malzemeleri birlikte kullandığınız çalışmalar yer alıyor. Sizin için “malzeme” ne anlama geliyor ve genel olarak çalışmalarınızda malzemeyi nasıl ele alıyorsunuz? Örneğin sergiye özel deneysel üretimler yaparken seramik malzemesinin yeni potansiyellerini keşfettiniz mi?
Malzeme benim için her zaman önemli oldu. Malzeme de mekânlar gibi anlamlı kimlikler taşıyor ve onu kullanarak ürettiğiniz işlere ekleniyor diye düşünüyorum. Örneğin kâğıt kullanarak heykelcikler ürettiğim dönemde malzemenin olağan ve kolay ulaşılabilir olması anlamı destekler biçimde işe katılıyordu. Seramik ara ara kullandığım bir malzemeyken bu sergiyle sıklıkla kullandığım bir malzemeye dönüştü. Hem sürdürülebilir olması hem de insanlığın ilk zamanlarından günümüze taşıdığı bellek beni çok ilgilendiriyor. Seramik ile çalışmanın kendi kural ve düzeni var ve sıklıkla bu kurallara bağlı kalmanız gerekiyor. Ben kuralları öğrenmekten hoşlanıyorum ancak teknikler ve onların değerleri ile işlerimi üretirken pek ilgilenmiyorum. Deneysel kalıp kendimce davranabilmenin avantajlı olduğunu düşüyorum.
Sergideki üretimlerinizle “doğa ve insan” arasındaki ilişkiye nasıl bir atıfta bulunuyorsunuz?
İnsanı doğaya giden veya ona uğrayan bir varlık olarak tanımlamaktansa onu direkt olarak doğanın bir elemanı olarak görüyorum. Kendimi doğada onun bir parçası olarak görüyorum, doğal ortamlarda daha tam ve eksiksiz hissediyorum. Kentsel veya toplumsal hayatlarımızda doğadan ve doğal olandan uzaklaşıldığında sorunlar yaşıyoruz ve bize göre olmayan modellerin arasında sürükleniyoruz diye düşüyorum.
Okurlarımıza tavsiye edebileceğiniz başka güncel sergiler var mı?
Metehan Özcan’ın “Prova” adlı sergisi Versus Art Project’te görülebilir. Benim de bir çalışmam, bu serginin deneysel ve sürekli oluş halinde olan yapısına katıldı. Can Altay’ın resim, heykel ve yerleştirmelerden oluşan “Su Kuşlarının Yumağı” isimli sergisini Öktem Aykut’ta görmenizi öneririm. Canan Dağdelen’in Art On İstanbul’daki “lâ mekân” isimli sergisi de mekâna yerleşmek üzerine düşünen, iyi bir sergi.
Fotoğraflarla “Evsel Şeyler”





























Söyleşi Dizisi Koordinatörü: Neslihan İmamoğlu
Söyleşi: Meltem Merve İmamoğlu
Fotoğraflar: Sahir Uğur Eren
Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” sergisi, 31 Ekim’e kadar pazartesi günleri hariç, her gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında Haliç Sanat Fener Evleri‘nde görülebilir. Sergi hakkında daha fazla bilgiye bi_özet‘in ilgili haberinden ulaşabilirsiniz:
Tufan Baltalar’ın “Evsel Şeyler” Sergisi (Haliç Sanat Fener Evleri)’nde!