[Bienal İzlenimleri] – Arda İnceoğlu: “Kendi içimize kapanmışız.”

Türkiye Pavyonu “Hayalet Hikayeleri”, Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi “Geleceğin Laboratuarı”, 2023. Fotoğraf: Marco Zorzanello, La Biennale di Venezia izniyle.

Lesley Lokko küratörlüğünde “Geleceğin Laboratuvarı” ana başlığı ve iki yan tema “dekarbonizasyon” ve “dekolonizasyon” üzerine düşünceler üreten Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi, 20 Mayıs Cumartesi günü açıldı. Türkiye’den bir grup sanatçı, mimar ve basın mensubu serginin ön izleme günlerine katılarak ülke pavyonlarını, ana sergiyi ve şehre yayılan paralel etkinlikleri yakından takip etme fırsatı buldu. “bi-özet soruyor” bölümünde sergiyi ziyaret eden isimler sorularımıza yanıt vererek izlenimlerini paylaşıyor.

Arda İnceoğlu yanıtladı:


Bu yılın temasını ve ana sergiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tema çok açık uçlu olduğu için farklı şekillerde ele alınmaya uygundu. Bu nedenle iyi olduğunu düşündüm. Ana sergiyi değerlendirirken ise, perspektif açan sunumlara odaklanmak gerekir diye düşünüyorum. Türkiye’de son yılları (yirmi yıl?) sadece mimarlık alanında değil, her alanda müthiş bir vizyon eksikliği ile geçirdiğimizi, kişisel olarak da dünyalarımızın küçüldüğünü gösteren bir sergi olduğunu hissettim.

Ana sergi kapsamında dikkatinizi çeken işlerden (en fazla 3 iş) bahseder misiniz?

Flores & Prats ikilisinin sergisi, pratiklerinin olağanüstü yavaşlığı, harika prezisyonu, kullanılmayan binaların oldukça eklektik ama çok duyarlı bir şekilde kamusal programlar içeren yapılara dönüştürülmesi, farklı ölçeklerde maketler ile çalışmaları, analog tespit yöntemlerini hâlâ kullanmaları açılarından çok çarpıcıydı.

Ülke pavyonları “Geleceğin Laboratuvarı” teması veya “dekarbonizasyon” ve “dekolonizasyon” alt temaları ile nasıl bir ilişki kuruyor?

Bu ilişkinin çok açık uçlu bir şekilde kurulduğunu düşündüm. Belçika ya da İspanya’da olduğu gibi daha doğrudan olanlar bulunduğu gibi Japonya’daki gibi çok dolaylı olanlar da bulunuyordu.

This slideshow requires JavaScript.

Sizce bu yılın öne çıkan ülke pavyonları hangileri?

Çek Cumhuriyeti sergisi mimarların çalışma koşullarına dikkat çeken yapısı ile dikkat çekiciydi. Ücretsiz staj, mesleki hayal kırıklığı gibi Türkiye’de de karşımıza çıkan problemlerin farklı ülkelerde de benzer şekilde bulunduğunu görmek sarsıcıydı.

Genel olarak ülke pavyonlarının ana serginin Arsenale’deki kısmının gerisinde olduğunu düşündüm. Tarafsız olmam zor ama Türkiye pavyonunu ilk defa net bir politik pozisyon alması nedeniyle de çok iyi buldum. İspanya pavyonunun (filmler izlenmek şartıyla) mimarlığa farklı bir ölçekten bakması ufuk açıcıydı.

This slideshow requires JavaScript.

This slideshow requires JavaScript.

Paralel etkinlikleri gezme fırsatınız oldu mu? Bu etkinlikler arasında ilginizi çeken, başarılı bulduğunuz işler var mı?

Kengo Kuma sergisi küçük ama başarılıydı. Maketler ve bildiğimiz binaların fotoğraflarının sonunda yer alan kısa röportaj-film doğrusu etkileyiciydi. Kuma’nın söyledikleri ile yaptıkları arasındaki tutarlılığı mimarlık ortamında az bulunan bir özellik olarak çok değerli buldum.

Neom sergisi de, olumsuz anlamda çok çarpıcıydı. Şeriat ile yönetilen bir ülkede kamusal alan tartışması yapan (burada şeriat yasalarının geçerli olmayacağı iddiasını biliyorum ve bir çok açıdan komik buluyorum) siyahlar içindeki ünlü mimarları izlerken utandım. Distopik bir bilim kurgu filmi setine uygun olacak bu proje kadar insan ölçeğinden olduğu gibi ahlaktan da uzak başka bir proje hayal edemiyorum. Mesleğimiz adına utanç vericiydi.

Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi izlenimlerinizi 3 kelime ile özetlemenizi istesek bu kelimeler neler olur?

Kendi içimize kapanmışız.


Bahsi Geçen Sergiler

  • Biennale Architettura 2023
    DANGEROUS LIAISONS / ARSENALE
    FLORES & PRATS ARCHITECTS
    “Emotional Heritage

Bahsi Geçen Ülke Pavyonları

  • Belçika
    “In Vivo”
  • Çek Cumhuriyeti
    “The Office for a Non-Precarious Future”
  • İspanya
    “FOODSCAPES”
  • Japonya
    “Architecture, a place to be loved — when architecture is seen as a living creature”
  • Türkiye
    “Ghost Stories: Carrier Bag Theory of Architecture”

Bahsi Geçen Paralel Etkinlikler