(Bozlu Art Project)’te Yeni Sergi: “Suretimin Resmidir”

Bozlu Art Project Mongeri Binası, 19 Haziran – 26 Ağustos 2023 tarihleri arasında “Suretimin Resmidir: Dr. Şükrü Bozluolcay Koleksiyonu’ndan Sanatçı Atölyeleri ve Otoportreler” başlıklı sergiyi ağırlıyor. Sergide, Dr. Şükrü Bozluolcay Koleksiyonu’nda yer alan ve koleksiyonun dikkat çeken bölümlerinden biri olan “sanatçı atölyeleri” ile sanat tarihinin önemli konularından biri olan “sanatçı otoportreleri” seçkisi izleyici ile buluşuyor.


“Suretimin Resmidir: Dr. Şükrü Bozluolcay Koleksiyonu’ndan Sanatçı Atölyeleri ve Otoportreler”
Sergi

Tarih: 19 Haziran – 26 Ağustos 2023
Yer: Bozlu Art Project Mongeri Binası, Şişli / İstanbul


Dr. Şükrü Bozluolcay’ın modern ve çağdaş Türkiye sanatının önemli isimlerine ait yapıtlarından oluşan ve geçmişi 1970’li yıllara dek uzanan sanat koleksiyonunun önemli bölümlerinden biri olan “sanatçı atölyeleri”, klasiklerden günümüze birçok sanatçının palet, fırça, önlük, boya tüpleri gibi sanatsal üretimleri esnasında kullandıkları malzemeler, sanatçı ve atölye ilişkisiyle ilgili yeni okumalara olanak tanımayı, Türkiye’de koleksiyon fikri ve mantığına yeni bir bakış sunmayı amaçlıyor. Türkiye’de bu kapsamdaki tek örnek olan koleksiyonda Şevket Dağ’dan, Fahrelnissa Zeid ve Nejad Melih Devrim’e, Mübin Orhon’dan, Mehmet Güleryüz, Nur Koçak, Komet, Utku Varlık, Neş’e Erdok, Seyhun Topuz ve Bedri Baykam’a kadar çok sayıda sanatçının atölyelerinde kullandıkları kendileri ile özdeşleşmiş malzemeleri yer alıyor.

Sanat tarihinin dikkat çekici konularından biri olan “otoportre”, Dr. Şükrü Bozluolcay Koleksiyonu’nun önemli bir bölümünü temsil ediyor. Dr. Şükrü Bozluolcay Koleksiyonu’nda yer alan, Süleyman Seyyid’den Nazmi Ziya Güran’a, Fahrelnissa Zeid’den Bedri Rahmi Eyüboğlu’na, Adnan Çoker’den, Burhan Uygur, Yüksel Arslan ve günümüz sanatçılarına kadar uzanan otoportreler önemli bir geleneğin yansımalarını oluşturuyor. Koleksiyonda yer alan yapıtlar kullanılan malzeme ve dilin zaman içerisinde nasıl çeşitlendiğini de ortaya koyuyor.

Sergi, koleksiyonu yapılan nesnelerin tek başına taşıdığı anlamın ötesinde, bir bütün olarak değerlendirildiğinde ortaya çıkan çok boyutlu kavramsal çerçevesine odaklanarak, izleyiciye alternatif bakış açıları sunmayı amaçlıyor, koleksiyonculuk üzerine düşünmeye sevk ediyor.