[Bienal İzlenimleri] – Cem Sorguç: “Duygusal, Mistik, Merkez-kaç”

Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi, Curator's Rooms "Square". La Biennale di Venezia izniyle.

Lesley Lokko küratörlüğünde “Geleceğin Laboratuvarı” ana başlığı ve iki yan tema “dekarbonizasyon” ve “dekolonizasyon” üzerine düşünceler üreten Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi, 20 Mayıs Cumartesi günü açıldı. Türkiye’den bir grup sanatçı, mimar ve basın mensubu serginin ön izleme günlerine katılarak ülke pavyonlarını, ana sergiyi ve şehre yayılan paralel etkinlikleri yakından takip etme fırsatı buldu. “bi-özet soruyor” bölümünde sergiyi ziyaret eden isimler sorularımıza yanıt vererek izlenimlerini paylaşıyor.

Cem Sorguç yanıtladı:


Bu yılın temasını ve ana sergiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geleceğin Laboratuvarı… Odağını mimarlıktan kaydırıyor. Mümkün. Çünkü zaten yıllardır konuşulagelen bir mevzu. Fakat benzeri birçok gayrette, niyette de gördüğümüz: Disiplinler arası bakışın birleştirme/çoğaltma niyeti sanki “aslın” terkine dönüşmüş gibi algılanıyor. Genel olarak bu tür mecralarda alışık olduğumuz mimari yaklaşımın dışında başka bir konsantrasyona ihtiyacımız var. Şayet böyle bir derdimiz yoksa mutlu mesut devam edebiliriz.

Bu yılki Mimarlık Bienali’nin sanat bienallerine yaklaştığına dair genel bir eleştiri var. Ama zaten Lokko da kurgusunu ve temsilini sanat sergilerinden aldığını belirtiyor. Zamanın şartları, imkânları gerekçeleri dâhilinde epeydir tartışılagelen sanat fuarlarına, bienallere artık mimarlık merkezli organizasyonların da  katıldığını söylemek abes olmaz. Katılım olarak epey genç, yeni kuşak tasarımcı, mimar, araştırmacı içeren bir bienal. Dolayısıyla asri zamanın mimari tartışmalarına, itirazlarına ve modern yöntem eleştirisine, zaman zaman ironiyle beraber, kuşak itibarıyla yoğun olarak rastlıyoruz.

Ana sergi kapsamında dikkatinizi çeken işlerden (en fazla 3 iş) bahseder misiniz?

Arsenale’de Curator’s Rooms / “Square”: Bir yanılsama, sanatın zahiri temsili ile mekânsal bir bakış açması nedeniyle ilgimi çekti. Şimdi hatırlamadığım geçmiş bienallerden birinde de Arsenale’nin mevcut kolonlarını farklı dilde kullanan bir örnek vardı. “Yer”in tematik yorumlanması ilgimi çekiyor.

Flores & Prats Architects / “Emotional Heritage”: Mimari süreç, temsil, zanaat, mimari performans… Enric Miralles’in tedrisatından da geçen Barselonalı mimarlar Eva Prats ve Ricordo Flores’in eleştirel düzlem üzerinden yapma, inşa etme tecrübelerini ve kamusal hassasiyetlerini cömertlikle ortaya sermeleri bu sene bienal dâhilinde benim için en iyi işlerden biriydi.

Killing Architects / “Investigating Xinjiang’s Network of Detention Camps”: Mekânın politikası. Masum çehreli bir mekânsal düzenlemenin nasıl bir distopya kurduğuna dair sağlam bir deşifrasyon ve ifade.

Ülke pavyonları “Geleceğin Laboratuvarı” teması veya “dekarbonizasyon” ve “dekolonizasyon” alt temaları ile nasıl bir ilişki kuruyor?

Gayet içeriden ve doğrudan bir ilişkisi var. Lokko’nun genel bakışı itibarıyla da bu konuları ortaya koyması şaşırtıcı değil. Fakat bu konular gündemde olmasına rağmen yeni de değil. Üzerinde yıllardır süren, binlerce tartışmanın ötesine geçebildiğini düşünmüyorum. Hatta geçmiş bienallerde de yer yer bu tema etrafında ifadeler vardı, oluyordu. Bir irdelemeden çok gösterimin içerisine sıkışmış izlenimi verdi bana. Avrupa merkezci haritalamayı sorgulayan, mekânsal hegemonyaya karşın yerel kültürel pratikleri vurgulayan ifadeler birçok kez malzeme deney ve lansmanı, ruhani ve uhrevi mistik bir güzergâhta yol alıyor.

Sizce bu yılın öne çıkan ülke pavyonları hangileri?

Elbette şahsi bakışla; Hollanda, Almanya (tüm eleştirilere rağmen), Japonya, Peru, Litvanya, Türkiye ve Fransa.

This slideshow requires JavaScript.

This slideshow requires JavaScript.

This slideshow requires JavaScript.

Paralel etkinlikleri gezme fırsatınız oldu mu? Bu etkinlikler arasında ilginizi çeken, başarılı bulduğunuz işler var mı?

Gezip göremedim maalesef.

Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi izlenimlerinizi 3 kelime ile özetlemenizi istesek bu kelimeler neler olur?

Duygusal, Mistik, Merkez-kaç.


Bahsi Geçen Sergiler

Bahsi Geçen Ülke Pavyonları

  • Almanya
    “Open for Maintenance – Wegen Umbau geöffnet”
  • Fransa
    “Ball Theater”
  • Hollanda
    “Plumbing the System”
  • Japonya
    “Architecture, a place to be loved — when architecture is seen as a living creature”
  • Litvanya
    “Children’s Forest Pavilion”
  • Peru
    “Walkers in Amazonia”
  • Türkiye
    “Ghost Stories: Carrier Bag Theory of Architecture”