Ömer Pekin’in çoğu Türkiye’de ilk defa gösterilecek eserlerini bir araya getiren “Infatuation” adlı kişisel sergisi, 11 Mayıs – 17 Haziran 2023 tarihleri arasında Versus Art Project’te gerçekleşiyor. Sergi fikri, yaratıcı ve üretim arasındaki gelgitli ilişkiye dayanıyor.
“Infatuation”
Sergi
Sanatçı: Ömer Pekin
Tarih: 11 Mayıs – 17 Haziran 2023
Yer: Versus Art Project, Beyoğlu / İstanbul
Türkçede tam karşılığı bulunmayan Infatuation kelimesi, yoğun fakat kısa süreli bir tutku veya hayranlık duyma anlamına geliyor. His yoğunluğunun gücü kadar hızlı geçiyor ve yok oluyor. Yaratıcının kendi işine olan tutumunun zaman zaman kararsız bir romantik ilişkinin seyriyle benzerlik gösterdiğini düşünen Ömer Pekin, bu durumu infatuation duygusuna benzetiyor.
Ömer Pekin, Infatuation duygusunu şu sözlerle ifade ediyor:
“Yaratıcının giderek artan bir heyecanla başladığı işi, hazırlık dönemi, kavramsal çerçevesini oluşturması ve birçok farklı yöntemle yapılacak işi kurgulaması ile devam eder. İş tamamlandığında, yaratıcının zihninde tekrarlanan bir övgü sesi yankılanır. İş ve yaratıcısı arasındaki ilişki, gerçekleştikten sonra sürekli olarak değişir. Özellikle de onay alma ihtiyacıyla insanların kendi işlerinden yeni beklentileri oluşur. Böylece, kişinin üretimine karşı duygularında hızlı bir değişim olur. ‘Infatuation’u andıran bir yolculuğu taklit eden bu duygular, bazı durumlarda memnuniyetsiz bir şekilde değişebilir.”


Pekin, yaratıcı ve eseri arasındaki ilişkinin farklı aşamaları ve yaratım sürecindeki volatiliteyi, toplumsal trendlere göre yön değiştiren arayışlara benzetiyor. Sürekli gelişen teknolojik yenilikleri kullanan bireylerin kısa ama yoğun bir “infatuation” sürecindeki gibi, inovasyonu sınırlı bir süre için -bir sonraki büyük şey ortaya çıkana kadar- dünyalarının merkezine koyduğunu söylüyor. Sanatçıya göre mevcut olanı tüketmeye, hızlı bir şekilde bir sonrakine geçmeye odaklanan insanlar, birkaç ayda bir yeni bir icada maruz kalan nesiller, terk edilmiş metaverse alanları veya ziyaret edilmemiş NFT müzayede salonlarının kaçınılmaz sonu oluyor. Sanatçı modern dünya ve aşırı tüketim algısını, trend değişken ve geçişkenliklerini sorgulayan bir kurgu ile sergisini düzenliyor. Toplumsal seviyedeki bu yeni yaşayış biçiminin kişisel ölçekteki etkilerinin üzerinde duruyor.


Ağırlıklı olarak duvar heykellerinden oluşan sergide yer alan işler çoğunlukla metal (alüminyum ve demir) malzemelerden oluşuyor. Dokuları ve ışık ile ilişkileri sebebiyle farklı, ilk bakışta neredeyse siyah gibi görünebilecek renklerde olan heykeller Pekin’in daha önceki üretimlerinde olduğu gibi mimari tasarım detaylarından geçiyor. Işık olarak tamamen kontrollü bir alanda sergilenen seçkiye ek olarak, ilk defa sergi kapsamında izleyicinin karşısına çıkacak, bazalt taşlardan oluşan heykeller yer alıyor.