[Söyleşi]: Linda Parr ile “Perec Kartpostalları” Sergisi Üzerine

Aslı Erdem, Linda Parr ve Meltem Merve İmamoğlu. Fotoğraf: Yasin Madenci, KMM’nin izniyle.

Mimarları, tasarımcıları, kente ve mimarlığa ilgi duyanları bir araya getiren “Kentte Mimarlığa Merhaba”nın ilk etkinliği 31 Ekim 2022 tarihinde İPA Kampüs’te gerçekleşti. Etkinlik kapsamında günübirlik planlanan “Perec Kartpostalları” (Postcards for Perec) sergisi, yoğun ilgi üzerine 30 Kasım 2022 tarihine kadar gösterimde kaldı.

Yazar Georges Perec‘in ilk kez 1978 yılında Fransız Le FOU parle dergisinde yayınlanan ve İtalo Calvino‘ya ithaf ettiği kartpostal metinleri, sanatçı Linda Parr tarafından yapılan açık çağrı sonucu dünyanın çeşitli yerlerinden katılımcılarla gerçek kartpostal boyutlarında görselleştirdi. Bu 243 kartpostalın dijital baskıları, Türkiye’de ilk kez “Kente Mimarlığa Merhaba” buluşması kapsamında İPA Kampüs Hangar’da küratörü Linda Parr’ın da katılımıyla izleyiciyle buluştu. Editörlerimizden Aslı Erdem ve Meltem Merve İmamoğlu, Parr ile “Perec Kartpostalları” projesinin hikâyesini ve İstanbul’a uzanan yolculuğunu konuştu:

Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

Linda Parr: Metin ve görsellerin birlikteliğinden keyif alan ve çoğunlukla edebiyattan esinlenen bir kitap sanatçısıyım. İngiltere’nin güneybatısında yaşıyorum.

(…) edebiyatın sanat ve bilim arasında nasıl bir köprü kurabileceğini büyük bir heyecanla anlıyor ve takdir ediyorum.

George Perec’e olan ilginiz nasıl başladı, Perec kişisel ve profesyonel hayatınızda nasıl etkiler yarattı?

L.P.: Daniel Pennac ve Ian Monk okumaları yaptığım bir dönemde Fransız bir arkadaşım, OuLiPo’nun (Ouvroir de Littérature Potentielle – Potansiyel Edebiyat İşliği) ilgimi çekebileceğini söyledi. Haklı da çıktı. Fransa’da yapılan tatilleri, orada kurulan arkadaşlıkları, Fransa’nın yemek, sanat ve tarihini her zaman sevmişimdir, şimdiyse edebiyatın sanat ve bilim arasında nasıl bir köprü kurabileceğini büyük bir heyecanla anlıyor ve takdir ediyorum.

“Perec Kartpostalları” Sergisi, Fotoğraf: Yasin Madenci, KMM’nin izniyle.

George Perec ve Italo Calvino arkadaşlığı üzerine neler söyleyebilirsiniz? Perec neden bu mesajları Calvino’ya adadı?

L.P.: Bu iki adam sık sık Paris’te düzenlenen OuLiPo toplantılarında bir araya gelmiş. Perec’in Harry Matthews ve Italo Calvino ile uzun süredir planladığı üç dilli çalışma ise ne yazık ki hiçbir zaman hayata geçmemiş. Matthews, OuLiPo kurallarının bir yapı iskelesi gibi olmasını ve yapı tamamlandığında yıkılması gerektiğini düşünüyormuş. Calvino, kuralları anlamanın okumanın ayrılmaz bir parçası olduğu görüşündeydi ve Perec kendini onların fikirleri arasında konumlandırdı. Kartpostallarla, mesajların arkasındaki yaklaşımın tamamı olmasa da bir kısmı anlaşılabilir. Calvino’nun Perec’e “bana bir kartpostal gönder” dediğini ve Perec’in OuLiPo hünerlerini göstermek ve varsa bir yapı iskelesi kurmak için bir meydan okuma olarak kendisine bu yapbozla yanıt verdiğini düşünmek hoşuma gidiyor.

“Perec Kartpostalları” Sergisi, Fotoğraf: Yasin Madenci, KMM’nin izniyle.

Bunu dijital bir proje haline getirmek hiç aklıma gelmemişti; görsellerin fiziksel olarak gönderilmesi ise kendiliğinden oldu. (…)

İletişim olanaklarının çokça geliştiği günümüzde mektuplaşma ve kart atma gibi faaliyetler eskisi kadar popüler değil. Hal böyleyken bu süreçte dijital bir yönde çalışma yerine neden kartpostallarla ilerlemeyi tercih ettiniz?

L.P.: 2021 Dünya Kitap Gecesi için popüler bir kartpostallaşma etkinliğine katılmıştım ve yaşım gereği geçmişte kartpostallarla iletişim kurulan dönemleri de yaşadım. Bunu dijital bir proje haline getirmek hiç aklıma gelmemişti; görsellerin fiziksel olarak gönderilmesi ise kendiliğinden oldu ve Perec’in diğer işlerinde yankılar bulmaya devam ediyor. Açık çağrı devam ederken çalışmayı paylaşmak için Instagram’ı kullandım; kartpostalların taranmış dijital versiyonları ve baskıları çeşitli yerleri dolaştı ve sergilendi. Fiziksel kitap ve işe dair sunumları da dijital medyaya dayanıyor. Projenin neticede kalıcı bir çevrim içi kaydı da olacak.

Açık çağrı ile gelen 243 kartpostalı sergileme ve bir kitapta toplama fikri en başından itibaren bu projenin bir parçası olarak mı planlandı?

L.P.: Evet. Posta yoluyla bana ulaşan kartpostalları kendime saklamaktansa paylaşmak istedim ve başından itibaren planlanan University of the West of England‘daki ilk sergi ile projenin ilk aşaması tamamlamış oldu. Bu çalışmanın tanıtılması amacıyla kitap formatında bir kataloğun olmasını çok istiyordum. Bunları takip eden sergileri mümkün kılan sanatçılara ve kütüphanecilere destekleri için minnettarım.

Aslı Erdem ve Linda Parr. Fotoğraf: Yasin Madenci, KMM’nin izniyle.

Projenizi kurgularken çağrı süreci nasıl ilerledi? Bu süreçte özellikle dikkat ettiğiniz veya zorlandığınız durumlar oldu mu?

L.P.: Başlarken açık çağrıya katılmak isteyen sanatçılarla kartpostal mesajlarını nasıl paylaştırmam gerektiğini planlamamıştım – insanların seçmesine izin vermeli miydim? – ve sonrasında nasıl takip etmeliydim? Perec’in kendisi imdadıma yetişti; hem rastlantısal hem de matematiksel anlamda kusursuz olan, satranç atının hamlesini temel alan ızgara sistemini kullanarak mesajların yerlerini ve cümlelerini tahsis etmişti. Bu yöntemi kullandıktan sonra işler sorunsuz ilerledi. Posta hizmetleri mükemmeldi ve siyasete, küresel pandemiye ve birkaç uzun süreli gecikmeye rağmen yalnızca bir kartpostal ulaşmadı. Neyse ki o da dijital olarak yeniden üretilebildi ve daha sonra kendi posta yolculuğuna çıktı.

“Perec Kartpostalları” Sergisi Küratörü Linda Parr. Fotoğraf: Yasin Madenci, KMM’nin izniyle.

Kartpostallara yapıştırılan pulların seçimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Serginin tasarımı ve hikayesinde nasıl bir rol oynuyorlar?

L.P.: Kartın arkasının tasarlanmasını istememiştim ama birçok sanatçı yazı tiplerini ve pulları özenle seçmiş. Bunlardan bazıları kitabın kapak içi sayfalarını renklendirdi ve geçen yıl Bristol Artists’ Book Event BABE’de kartları albüm formatında sergileyebildiğim zaman insanların kartpostalların her iki tarafını da görme imkanı oldu. Umarım turne sona erdiğinde de orjinal kartlar, yine ön ve arka yüzlerinin görülebildiği bir albüme yerleşecekler. Çünkü sizin de dikkat çektiğiniz gibi, kartların arka yüzleri beklenmedik bir şekilde işin önemli ve eğlenceli bir parçası haline gelmiş durumda.

Georges Perec’in etkisinin Frankofon dünyasının çok ötesine ulaşmış olması da beni heyecanlandırdı.

Projenizi bugüne kadar nerelerde sergilediniz? İstanbul’da sergi yapma fikri nasıl gelişti? Kentte Mimarlığa Merhaba buluşmasındaki kartpostalların sergilenme biçimi diğer sergilerinizden nasıl ayrışıyor?

L.P.: Kartların orijinalleri Birleşik Krallık’ta Bristol, Winchester ve Cardiff’te sergilendi. Bath, İstanbul ve Washington’da (Puget Sound Üniversitesi’nde) ise poster formatında gösterildi.

İstanbul’da bir sergi düzenleme fikri, projeye kartpostal göndererek dahil olan mimar Neslihan İmamoğlu’ndan geldi. Sadece projeyi İstanbul’da sergileme ve şehri ziyaret etme ihtimali değil, aynı zamanda Georges Perec’in etkisinin Frankofon dünyasının çok ötesine ulaşmış olması da beni heyecanlandırdı.

İstanbul’daki kartpostal sergisi, Neslihan ve dahil olduğu ekibin çalışmaları sayesinde benzersiz oldu. 243 görselin her birinin yüksek kaliteli taramaları kart formatında basıldı ve ardından posterlere tek tek eklendi. Böylece, tüm kartları aynı anda sergileme ve ayrıntılı olarak yakından bakma şansının yanı sıra üç boyutluluk etkisi de yakalanmış oldu.

Orijinal kartpostallar hangi formatta hazırlandı, şu an sergilendikleri bir yer var mı?

L.P.: Kartpostalların, 10 cm x 15 cm yatay formatta, “gerçek renklerde” ve arkasında önceden atanan Perec mesajı olacak şekilde, paketlenmeden bir posta kutusuna gönderilmesi istendi. Kimi belirtilen formatın dışına çıksa da hepsi kabul edildi.

Şubat 2023’ten itibaren kartpostallar Colchester, İngiltere’deki Essex Üniversitesi’nde sergilenecek.

“Perec Kartpostalları” Sergisi Küratörü Linda Parr. Fotoğraf: Yasin Madenci, KMM’nin izniyle.

Projeniz edebiyat, mimarlık ve sanat gibi farklı alanlarda rollere sahip çevrelerden ilgiyle karşılandı. Sizce çalışmanız ile disiplinlerarası nasıl bir etkileşim alanı yarattınız?

L.P.: Ben çok disiplinli bir grafiker ve kitap sanatçısıyım ve bu çalışma, şifreli kartpostal mesajlarını okuyup görsellerinin eksik olduğunu fark etmemle ortaya çıktı. Çağrı, West of England Üniversitesi’nden Sarah Bodman tarafından düzenlenerek Books Arts Newsletter aracılığıyla yapıldı. Yirmi iki ülkeden yüz doksan bir sanatçı çağrıya yanıt verdi. Görsellerin her biri, onları yapan ve gönderen mimar, sanatçı, inşaatçı, küratör, tasarımcı, mühendis, illüstratör, öğretim görevlisi, kütüphaneci, matematikçi, fotoğrafçı, şair, grafiker, profesör, yayıncı, akademisyen, öğrenci, öğretmen, teknisyen, terapist, tercüman, tipograf ve yazarların özgün üretimleri. Bu geniş etkileşim alanının üç nedeni olduğunu düşünüyorum: Birincisi, basit bir fikir; ikincisi, cevap vermesi kolay; ve üçüncüsü Bellos’un da belirttiği gibi Georges Perec’in “yirminci yüzyılın en önemli Avrupalı ​​yazarlarından biri ve şüphesiz kuşağının en çok yönlü ve yenilikçi yazarı” olması.*

Gelecekte kartpostallar ile ilgili başka çalışmalar planlıyor musunuz?

L.P.: Postcards for Perec projesi sürüyor ve şu an için planladığım başka bir kartpostal çalışması yok. Bu formatın işbirliklerini desteklediğinin farkındayım. Georges Perec ve OuLiPo’yu okumaya devam ediyorum.


Söyleşi “Perec Kartpostalları” sergisinin İstanbullu ziyaretçilerle buluştuğu 31 Ekim 2022 tarihinde düzenlenen Kentte Mimarlığa Merhaba etkinliği kapsamında, sanatçı ile yüz yüze gerçekleştirilmiştir.
* Bellos, D. (1993) Georges Perec: a life in words London, Harvill.
** Çeviri: Aslı Erdem
Linda Parr’ın çalışmalarını incelemek için:
www.lindasusanparr.com
Instagram @postcards_for_perec