(Dirimart Pera) Cihan Öncü’nün Galerideki İkinci Sergisini Ağırlıyor!

Dirimart Pera, 16 Aralık 2022 – 31 Ocak 2023 tarihleri arasında Cihan Öncü’nün galerideki ikinci kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.


Sergi

Sanatçı: Cihan Öncü
Tarih: 16 Aralık 2022 – 31 Ocak 2023
Yer: Dirimart Pera, Beyoğlu / İstanbul


Sergi, tanıtım metninde şöyle açıklanıyor:

Öncü‘nün yeni işleri, renkli jölelerin yanlarına yerleştirilmiş, onlar tarafından ele geçirilmeye can atan, üzerlerine tuhaf sıvılar dökülen kadifemsi nesnelerin imajlarından oluşuyor. Öncü’nün bu dinamik toplamaları, sanatçının bıkmadan usanmadan denediği, sınadığı renk unsurunda yaşadığı özgürlük hissini yansıtır. Ortaya çıkan seri, önceki yerleştirmelerine sunulan bir övgü gibidir, fakat onların huzurlu dinginliğiyle keskin bir tezat oluşturur.

Öncü’nün Dirimart’ta sergilediği ilk eserler bütünü Düşler ve Sapmalar, sanatçının gençliğinden kalan hatıralarından çatma imajlardan mürekkep bir düş dizisinin derinliklerine inme çabasıydı. Özenle düzenlenmiş olan kurulumlar, soyut çiçekler, sıvılar, hayvanlarla temas halindeki birtakım kişileri barındırırken onların kimliklerini ifşa etmiyordu, tıpkı bir düşte olduğu gibi. Bu sergide gösterilen işler arasında bu eski seriden üç iş yer alıyor; daha olgun ve soyut kompozisyonlarıyla geçmiş işleri arasında bir köprü kuruluyor.

Sanatçının soyut fotoğrafları, bazen derinliği olmayan tekil formlar, bazen çeşitli çiçek, meyve, sebze veya organik sıvıların daha karmaşık boyutlara ulaştığı kompozisyonlardan yapma fantastik, yabancı yerlerden izler taşır. Bunlar Öncü’nün, renge yönelik ısrarlı hassasiyetiyle kılı kırk yararcasına
oluşturduğu düzeneklerdir. Öncü’nün son serilerinde renk ve doku çok önemli bir yer tutar. Görsel ve duyusal nitelikleri yükseltme çabası içindeki sanatçı doğadaki en zengin renklerin peşine düşer, çiçekleri, yaprakları kaynatarak renk deneyleri yapar. Bu işlerde ne oldukları anlaşılabilen nesneler kadar, nadir, belirlenemeyen nesneler de vardır. Aralarından farklı akışkanlıklarda çeşitli sıvılar akar, sızar. Öznelerin değişen hallerinden dolayı, ortaya çıkan nihai çerçeve dikkatli bir seçme sürecinin sonucudur. Dolayısıyla ölüdoğa fotoğraflarının aksine Öncü’nün fotoğrafları harekete ihtiyaç duyar.

Aynı anda bir yeri kaplayan ve orada yer açan bu süreçle Öncü fotoğraf imajını ele geçiren ve orda donup kalan akışkan bir hareket yakalar. Bu adeta bilinçakışıdır: akar akar, anlaşılmak değil soğurulmak ister.”