Kalyon Kültür’ün, doğa ve sanat ilişkisine odaklandığı sergi serisinin ikinci ayağı “İnsan Eli Değmiş”, 31 Aralık’a* kadar Nişantaşı Taş Konak’ta sanatseverlerle buluşuyor.
“İnsan Eli Değmiş”
Sergi
Küratörler: Ceren Arkman, Irmak Arkman
Sanatçılar: Evan Roth, Félix Luque & Iñigo Bilbao, François Quévillon, Kevin Cooley, Persijn Broersen & Margit Lukács, Sabrina Ratté, Volkan Kızıltunç
Tarih: 17 Eylül 2022 – 31 Aralık 2022
Yer: Kalyon Kültür, Nişantaşı Taş Konak, Şişli / İstanbul
Katılım: Herkese Açık, Ücretsiz
Ceren Arkman ve Irmak Arkman küratörlüğünde, dijital sanat alanının öncü isimlerinin bir araya geldiği “Flora” sergisinin ardından, küratörler serinin ikinci sergisinde günümüzün önemli problemlerinden biri olan iklim krizine dikkat çekerek insanların doğa üzerindeki etkilerine odaklanıyor.
17. İstanbul Bienali’ne paralel gerçekleşen “İnsan Eli Değmiş” sergisi, Evan Roth, Félix Luque & Iñigo Bilbao, François Quévillon, Kevin Cooley, Persijn Broersen & Margit Lukács, Sabrina Ratté ve Volkan Kızıltunç’un eserlerini ziyaretçileriyle buluşturuyor. Kalyon Kültür yeni sergisiyle uluslararası dokuz sanatçıyı bir araya getirirken, önümüzdeki günlerde duyurulacak etkinlik programı kapsamında doğa, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik temalı konuşma ve atölyelerle serginin temasını destekleyecek.
Uluslararası 9 sanatçı doğa temasını teknolojiyle buluşturuyor
Nişantaşı Taş Konak’ın iki katına yayılan sergide, insanların teknolojiyle olan ilişkilerini araştırırken, yapay zekanın gelişimi gibi güncel konulara da değinen İspanyalı sanatçı Félix Luque, biriken otomobil enkazlarını geleceğe yönelik arkeolojik kalıntılar olarak gösterdiği “JunkYard III” (Araba Mezarlığı III) başlıklı 20 dakikalık video yerleştirmesiyle sanatseverlerle buluşuyor. Otomobilin icat edilmesiyle otomobil kazalarının da ortaya çıkması fikrine odaklanan sanatçı, ziyaretçilere endüstrinin verdiği toplam zararın insanın varlığını etkileyen tarihsel bir kaza olup olamadığını sorgulatıyor.

Teknolojinin insanı, kültürü, çevreyi, zaman, mekân ve birbirimizle olan ilişkilerimizi nasıl değiştirdiğini aktaran Kanadalı sanatçı François Quévillon, video yerleştirmesi “Pyroclastic Trails” (Volkanik İzler) ile Mexico City’nin güneyinde bulunan Sierra de Santa Catarina’nın sönmüş yanardağlarındaki madencilik faaliyetlerinin etkisi üzerine yapılan araştırmalara dikkat çekiyor.

Kanadalı sanatçı Sabrina Ratté’nin, uzaktan görülen manzaralar içinde orantısız derecede büyük boyutlarda yeniden anlamlandırılan terk edilmiş arabalar ve bilgisayar ekranları gibi nesneleri görüntüleyerek oluşturduğu video kolajı “Objets-Monde” (Obje Dünyası), kıyamet hissi ile nostalji, değerli nesne ile atık ve idealize edilmiş doğa ile insan izlerinin silinmez varlığı arasında bir gerginlik yaratıyor.

Durağan ve hareketli görüntüler arasında işler üreten sanatçı Volkan Kızıltunç ise sergide yer alan üç ekranlı “Beyaz Kaleler” yerleştirmesinde Burdur çevresinde yer alan mermer ocaklarının drone ile çekilen görüntülerini kullanıyor.

Sanatçılar Persijn Broersen & Margit Lukács, klasik Western filmlerinden günümüz savaş filmlerine uzanan Hollywood film kültürü kesitlerinden oluşan manzaraların hızlı bir montajıyla hazırladıkları “After Eden” (Cennetten Sonra) filmiyle Kalyon Kültür izleyicileriyle buluşuyor. Hollywood bu sefer agresifleşen kamera gözüyle yıkımlar, seller ve tel örgülerle asıl olanın arayışına sanatseverleri davet ediyor.

İnsanlığın beş klasik elementle (toprak, hava, ateş, su ve uzay boşluğu) ilişkisine dair sistemi sorgulayan işleriyle tanınan sanatçı Kevin Cooley, “Fallen Water” (Akan Su) adlı video yerleştirmesinde Niagara Escarpment olarak bilinen jeolojik oluşum boyunca Ontario Gölü’ne doğru akan yerel şelaleleri ve su yollarını keşfederek dikkatleri kötüye gitmekte olan küresel tatlı su krizine çekiyor.

Evan Roth’un Kalyon Kültür’ün duvarında sıralanan “Landscapes” (Manzaralar) başlıklı eseri ise, kızıl ötesi çekimler ile İnternet kablolarında veri taşıyan kızıl ötesi ışıklara gönderme yaparken, insan eli değmemiş gibi görünen ücra manzaraların altından geçen İnternet hatlarının varlığına dikkat çekerek, dijital dünyanın fizikselliğini vurguluyor.

“İnsan Eli Değmiş” sergisi hakkında gelişmeler, Kalyon Kültür‘ün web sitesi ve sosyal medya sayfalarından (Facebook, Instagram) takip edilebilir.
Kalyon Kültür
Nişantaşı’nda, tarihi ve mimari öneme sahip Taş Konak’ta yer alan Kalyon Kültür, kendini kültürel üretimi destekleyen, dijital sanat, yeni medya ve performans sanatları başta olmak üzere çok disiplinli programlar geliştiren genç bir kültür kurumu olarak tanımlar.
Sanat ve Etkinlik direktörlüğünü Ceren-Irmak Arkman’ın üstlendiği Kalyon Kültür, kültürel üretimi belirli bir mekâna bağlı kalmadan, iş birlikleri geliştirerek desteklemeyi ve gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.