Proje Adı: BEYLİKDÜZÜ FATMA ANA CEMEVİ VE KÜLTÜR MERKEZİ
İSTANBUL, 2020
Mimari / İç Mimari: 9016 MİMARLIK | BİLGE ALTUĞ, MEHMET METİN POLAT, ATA KURT, BENGİ ALTUĞ, GÖKHAN TURAN, ECEM ÖZDEN, GİZEM ÖZER
Peyzaj Mimarisi: MERVE İMER, DOĞAN ONUR ARAZ
İşveren: BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ
Fotoğrafçı: YERÇEKİM MİMARİ FOTOĞRAF
Beylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi projesinin mimari ve iç mimari projesi 9016 Mimarlık tarafından yürütüldü. Beylikdüzü Belediyesi’nin 2015 yılında açtığı yarışma ile projesi elde edilen Beylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi’nin yapımı 2020 yılında tamamlandı ve 2022 yılında kullanıma açıldı. XVIII. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri Yapı Dalı Ödülü’ne değer görülen proje, Türkiye’de yarışma ile yapılmış ilk cemevi yapısı olma özelliği taşıyor. Demet Dinçer projeyi anlatıyor:
“Siyah-beyaz dualitesinin ötesine geçebilen, grilerin tartışılabildiği ve görünürleştiği bir dönemde olmak, mimarlık adına umut verici projeler ortaya koyuyor. Türkiye’deki mimarlığa dair, genelleyebileceğimiz ve Hans Rosling bakış açısı ile derleyebileceğimiz pozitif bir öngörü ile konuyu henüz ele alamasak da alınan yolların dile getirilmesi gerektiği kanısındayım. Altı çizilesi projelerden biri, 9016 Mimarlık tarafından bir yarışma sonucu olarak tasarlanan Beylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi, 2020 yılında tamamlandı.
Bir cemevi yapısının yarışmaya açılması ve kazanan projenin ilk öneriye çok yakın bir gerçeklikte tamamlanabilmesi, günümüz mimarlık tartışmaları adına önemli bir sonuç. Nitekim, projenin Türkiye’de ‘yarışma ile yapılmış’ ilk cemevi yapısı olduğu vurgulanıyor. Alevi inancının ‘bir araya getirici’ değerleri göz önüne alınarak hazırlanan proje, Beylikdüzü Yaşam Vadisi ile ilişkili olacak şekilde, 7800 metrekarelik bir alanda kurgulanmış. Konut alanı ve Yaşam Vadisi arasındaki bir geçiş mekanı olarak, hem Alevi kültürünün saklı kalmışlığına bir yorum getiriyor, hem de ona sakin bir görünürlük sunuyor. Projede dinin sembolik bir temsilden uzak olan mütevazi yanı başarı ile vurgulanırken, programın kendisi sosyal kılınıyor.
Kültür merkezi ve park, projenin ‘sosyal’ bağını oluşturma amacı ile zemin katta, cemevi ise daha mahrem kılınarak üst katta konumlandırılıyor. Mekan deneyimindeki süreklilik bozulmadan, mekanlardaki fonksiyonel ayrım malzeme farklılaşması ile betimleniyor. İç-dış ilişkisini sağlayacak görsellikte doğal taş dokusunun tercih edildiği yapıda, ibadet mekanları ahşap malzeme ile vurgulanıyor. Yarışmaya sunulmuş projede ibadet yapılarının tamamının ahşap strüktür ile inşa edilmesi önerisinin, ekonomik koşullar nedeniyle betonarme/ahşap birlikteliği ile sağlandığı dile getiriliyor. Tüm malzemelerin ‘olduğu gibi’, ham halleriyle kullanımı ise projedeki ana kararlardan biri olarak sonuç ürüne yansıyor. Cem meydanı ahşap strüktürü ile ön plana çıkarken, cephesi ve gabarisi ile projenin ana programını davet edici bir dille görünür kılıyor. Konferans salonu, kütüphane ve derslikler, park alanı ile bütünleşiyor. Küçük muhabbet alanı, on-iki hizmetli odası ve dede odası, cem meydanı ile ilişkili olacak şekilde ayrışmış kütlelerde konumlanıyor. Yarışmaya sunulan ilk öneriden farklı olarak, jürinin de önerisi ile, meydanın ve hizmet alanlarının kademelendirildiği gözlemleniyor. Böylece, gerek üst ölçek kararında belirtilen yapı-çevre etkileşiminin, gerekse de mekan deneyimindeki düşey akıcılığın güçlendiği görülüyor.”
Proje İş Birlikleri
Statik Projesi: OTS Proje Müşavirlik
Mekanik Projesi: Çilingiroğlu Mühendislik ve Müşavirlik
Elektrik Projesi: Enkom Mühendislik Müşavirlik
Akustik Danışmanı: Proplan Proje
Yönlendirme Tasarımı: Emre Parlak
Kaba Yapı
- Makwood
- Güney Mobilya
Cephe
- Weber
- Jotun
- Ytong
- Gebze Ocak [Gebze Taşı]
Mobilya Aksesuar
- Hafele
Bitirme İşleri
- Kalesinterflex
Mekanik
- Nicoll
Islak Hacim
- E.C.A.
- Kale Seramik