Le Corbusier’nin “Modulor” Kitapları (Arketon)da!

Le Corbusier adıyla tanınan ve 20. yüzyılın en önde gelen mimarları arasında yer alan Charles-Édouard Jeanneret’nin (1887-1965), mimarlığa bir norm getirmek amacıyla tasarladığı “Modulor”u açıklamak, tanıtmak ve farklı uygulamalarını göstermek için kaleme aldığı “Modulor” ve “Modulor 2” kitapları, Aziz Ufuk Kılıç’ın çevirisi, Aykut Köksal ve Bahar Demirhan’ın editörlüğünde Arketon tarafından yayımlandı.


“Modulor” ve “Modulor 2”

Yazar: Le Corbusier
Editör: Aykut Köksal, Bahar Demirhan
Çeviri:
Aziz Ufuk Kılıç
Yayınevi: Arketon Yayınları
Çıkış Tarihi: 
Ekim 2021
Sayfa Sayısı: 
564
Boyut: 
14.5 x 14.5 cm


Mimarlık yazınının kült kitapları arasında yer alan, 1950 ve 1955 yıllarında iki cilt olarak yayımlanmış  “Modulor” ve “Modulor 2”, özgün tipografik düzenleri korunarak ve “nesne kitap” özellikleri önde tutularak yeniden üretildi. Yeni basımı ve yeni kutusuyla Modulor takımı, Le Corbusier’nin kitap tasarımındaki duyarlığını yansıtan bir koleksiyon nesnesi olarak da kitaplıklarda özel bir yere sahip olmayı hedefliyor.

“Modulor” insan bedeninden, altın orandan ve matematikteki Fibonacci dizisinden yola çıkan bir ölçü ve oran sistemi. Le Corbusier bu sistemle, insan yaşamını çevreleyen tüm nesnelerden tipografiye uzanan geniş bir bağlama, tasarımı denetleyecek bir norm taşımayı hedefliyor ve bu amaçla bir cetvel oluşturuyor. Mimar, “zamanımızda her şeyin kuralsızlaşmış olduğu saptaması”nın yapıldığını vurgulayarak, çağdaş üretimin tüm alanlarda tanımlanmış kurallara sahip olması gerektiğini ima ediyor ve şu soruyu yöneltiyor: “Uygarlığımızın, müziğin gerçekleştirdiği aşamayı görsel konularda, uzunluklar konusunda henüz gerçekleştirmemiş olduğunu biliyor muyuz?” Le Corbusier bu soruya, “nesneleri üretmekte kullanılan ölçüler yerel kalabilir mi?” sorusunu ekliyor ve yanıt olarak kendi evrensel ölçü sistemi olan Modulor’u öne sürüyor. Sistemi sorgulamak için pek çok kişiyle görüşen ve farklı yorumlara kitaplarında yer veren Le Corbusier, Albert Einstein’ın “bu öyle bir oranlar gamı ki, kötüyü zorlaştırıyor, iyiyi kolaylaştırıyor” sözünü aktarıyor. 

Modulor’un simgeleşmiş göstergesi ise kolunu kaldırmış insan imgesi. Le Corbusier bu imgeyi kendi imzası gibi kullanıyor ve Modulor ölçüleriyle tasarladığı Marsilya’daki Unité d’habitation gibi yapılarda Modulor insanını brüt beton rölyefe dönüştürüyor. Mimarlık kuramcısı Siegfried Giedion, Lenardo da Vinci’nin Vitruvius adamıyla Modulor insanını karşılaştırarak, Lenardo da Vinci’nin statik insanının statik bir mimarlığa karşılık geldiğini, Modulor’un dinamik insanının ise dinamik bir mimarlığı gösterdiğini söylüyor.

Modulor sistemi yalnızca Le Corbusier’nin mimarlığı bağlamında değil, modernizmin denetim normlarını arayışını kavramak için de önemli bir ipucu. İki ciltten oluşan Modulor kitapları ise, bu sistemi aktaran bir kaynak olmanın ötesinde, modernizmin ikonik değer taşıyan kült nesnelerinden birini oluşturuyor.