[Kitap]: Çölün Gelini Palmira: Görüntüleri, Kalıntıları ve Kültürel Hatırasıyla

“Çölün Gelini Palmira: Görüntüleri, Kalıntıları ve Kültürel Hatırasıyla” isimli eser kitapseverler ile buluştu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanan kitapta etrafı çöllerle çevrili yeşil bir vaha olan Palmira’nın IŞİD tarafından istilasının ardından yaralarını sarma sürecine ithafta bulunuluyor. Kitapta eski haritalar, çizimler, tablolar, fotoğraflar ve dijital görüntülerle bu kültür mirasının korunması ve yaşatılması amaçlanıyor.

“Çölün Gelini Palmira: Görüntüleri, Kalıntıları ve Kültürel Hatırasıyla” isimli kitap İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlandı. Eser Suriye’nin orta yerinde, etrafı çöl kumlarıyla çevrili antik Palmira kentinin kültür mirasını anlamaya yardımcı olacak ve hatıraları koruyacak görseller sunmasıyla dikkat çekiyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Denker, Gabriele Fangi ve Minna Silver tarafından kaleme alınan kitapta bölgenin görüntüleri, kalıntıları ve kültürel hatıraları ön plana çıkıyor.

Kent 2011’deki savaştan sonra farklı evrelerden geçti

Görkemli Palmira harabelerinin, hepimizin ortak görsel hafızasına yerleşmesi, Palmira hakkındaki haberlerle, daha öncesinde bu konuda kişilerin duydukları ve bildiklerine dayanıyor. Dünyaca ünlü tarihi bir bölge olan Palmira, son yıllarda bir savaş alanına dönüştü ve bölgede yaşayanlar yeri doldurulamayacak kayıplar yarattı. Hayatta kalanlar da yerlerinden edildi. IŞİD’in (DAEŞ) bölgeyi acımasızca istilası ve işgali hem tarihi kalıntılara hem de bölge halkının varlığına en büyük darbeyi vurdu. Yüzyılların hatırası, antik kalıntılar ve restore edilmiş yapılar dinamitlenerek yerle bir edildi, heykeller çekiçlerle parçalandı, küçük objeler kırıldı, mumyalar imha edildi. Bir bölgenin kültürel mirasını korumanın belkemiğini oluşturan kayıtlar ve belgelerin ışığında, Minna Silver, Gabriele Fangi ve Ahmet Denker de modern teknoloji ve görüntüleme yöntemleriyle Palmira kentine havadan ve uzaydan ne şekilde yaklaşabilineceğini saptadı. Eski haritalar, çizimler, tablolar, fotoğraflar ve dijital görüntülerin tümü, bu kültür mirasının kayıt ve belgelenmesine katkıda bulundu. Yasemin Alptekin’in çevirisiyle Türkçe’ye kazandırılan bu kitap, Suriye’nin orta yerinde, etrafı çöl kumlarıyla çevrili yeşil bir vahada yer alan antik Palmira kentinin kültür mirasını anlamaya yardımcı olacak ve hatıraları koruyacak görseller sunuyor. Son yıllarda uluslararası haberlerin odağı haline gelen bu kentin durumu, Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş nedeniyle pek çok farklı evrelerden geçti. Hem bu antik kent hem de Palmira‘da yaşayan halk talan ve yıkımlarla karşı karşıya kaldı. Kitap, Palmiralılara ve kentin yaralarını sarma sürecine ithaf edildi.


İstanbul Bilgi Üniversitesi:
İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla “Okul için değil yaşam için öğrenmeliyiz” ilkesiyle yola çıkarak kurulmuştur. Yaklaşık 1500 kişilik bir öğretim kadrosuna sahip olan üniversitenin 20.000’e yakın öğrencisi ve 45.000’e yakın mezunu vardır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Hukuk, İşletme, İletişim, Sağlık Bilimleri, Mimarlık ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin yanı sıra yüksekokulları, meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve doktora programı sunmaktadır. Kurulduğu günden bu yana öğrencilerine uluslararası gelişim fırsatları sunan İstanbul Bilgi Üniversitesi, Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in 2020 yılı “Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda en iyi 130 üniversite arasında yer almaktadır. İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere ve Kuştepe olmak üzere üç kampüsü bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında ayrıntılı bilgiye http://www.bilgi.edu.tr adresinden ulaşılabilir.