ENDÜSTRİYEL MİRAS BÖYLE KORUNMAZ

Eskişehir Sanayi Odası ve Kılıçoğlu Markasını da bünyesinde barındıran Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Özaydemir:“Koruyacağız diyerek elimden aldıkları arazide 628 meyve ağacını kesip üzerine belediye binası yaptılar.”

DSCN0123

 Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü ve Mimarlar Odası Eskişehir Şubesi’nin düzenlediği “Endüstri Mirası Sempozyumu” nda atıl durumdaki endüstri arazilerinin korunması ve dönüşümünde yaşanan sorunlar, çözüm önerileri tartışıldı.

Avrupa Konseyi’nin 2015’i “Endüstri Mirası Yılı” ilan etmesi nedeniyle Anadolu Üniversitesi Mimarlık Bölümü tarafından düzenlenecek “Kültür, Miras, Mimarlık” başlıklı buluşmalar serisinin ilkini oluşturan sempozyuma akademisyenler, mimarlar ve endüstri arazisi sahibi işadamları katıldı.

Cumhuriyet dönemi ve öncesinde ulusal sanayileşme tarihinin en önemli kentlerinden biri olması ve sahip olduğu sanayi yerleşkeleri ile ‘Endüstri Mirası’ sorunları ve potansiyellerinin tartışılması için uygun bir platform oluşturan Eskişehir’de bulunan Kılıçoğlu ve Kartal Kiremit, Tülomsaş, Şeker Fabrikaları gibi sanayi kuruluşlarının arazilerinin kurtarılması ve dönüştürülmesinde yaşanan sorunların da tartışıldığı sempozyuma Eskişehir Sanayi Odası ve Kılıçoğlu Kiremit A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Özaydemir’in sözleri damgasını vurdu.

Eski Kılıçoğlu Kiremit Fabrikası’nın 124 dönümlük arazisini, plan değişiklikleri ve koruma kararları yüzünden 11 yıldır değerlendiremediklerini dile getiren Özaydemir, “Fabrika arazisindeki tavuk kümeslerini, patronun oturduğu 1971 yılı yapımı betonarme binayı bile tescil ettiler. 124 dönümlük araziden elimizde 14 dönümlük arazi kaldı. Fabrika arazisindeki 628 tane meyve ağacını bir gecede kesip üzerine belediye binası yaptılar. Hani koruyacaktık.  Madem bina yapacaktınız bana verseydiniz ben yapardım binayı.“ diye konuştu.

Rant peşinde koşan insanlar olmadıklarını ancak neyi korumayı amaçladıkları belli olmayan koruma kararlarıyla kendi arazilerinde diledikleri projeleri uygulayamadıklarını kaydeden Savaş Özaydemir, “ Hazırladığımız projelerde öğrenciler apart konaklama mekanları, otel gibi yatırımlar düşünüyorduk  gerçekleştiremedik. Biz öğrencileri düşünürken elma ağaçlar güme gitti. Ancak bütün bu engellemelere rağmen bu araziyi değerlendirme kararımızdan vazgeçmiş değiliz. Yılda 500 bin lira harcayarak ve üç vardiya güvenlik çalıştırarak fabrika arazisini korumaya devam ediyoruz. Bu soruna akılcı çözümler bulamazsak benzeri binalar gibi eriyip gidecekler. Böyle bir koruma mantığı olmaz.”  dedi.

Endüstriyel arazi sahiplerinin bu arazileri dönüştürüp ekonomiye kazandıramadıklarına dikkat çeken Özaydemir, sözlerini şöyle sürdürdü “Ben burada istediğim projeyi uygulamayıp Kiremit Müzesi’ kurup bilet mi keseyim? Çok da meraklısı vardı ya.. Bu arazi için fetva verecekler önce bizimle konuşsunlar derim. “

Kılıçoğlu ve Kartal Kiremit Fabrikalarının arazileri için dönüşüm projelerini hazırlayan MİYAR Mimarlık’tan Kemal Nalbant da işlevini kaybetmiş endüstri arazilerini endüstriyel arkeoloji alanları olarak ele almak gerektiğini belirterek, “ Sanayi yapılarını yeniden işlevlendirmek, korumak ve onarmak gerekir. Ancak bunları yaparken akılcı yaptırımlar gerekiyor. Kılıçoğlu ve Kartal arazilerini 2004 yılında planladık ama 11 yıldır çözüm bulamadık. Endüstriyel arkeolojinin önemli handikapları var. Alanlar çok büyük ve özel teşebbüsün elinde. Kendi dönemlerine tanıklık eden bu yapılar peyzajı ile korunmalı ve değerlendirilmelidir. Parselasyon yaparak bu araziler işlevsiz hale getirilmemelidir.” dedi

Kurt Kiremit Fabrikası’nın arazisinde ESPARK AVM projesini gerçekleştiren Öncüoğlu Mimarlık’tan Önder Kaya ise sürekli plan değişikliklerinin gelişen kentlerin önündeki en büyük engel olduğunu, bu nedenle mevcutları korumakta sıkıntı yaşandığını, koruma anlayışını değişmesi gerektiğini ifade ederek, “ Belediyeler planlarını sabitlemeli, ikide bir değiştirmemeli, bu sayede böylesi büyük alanlar korumada fırsat alanlarına dönüştürülebilir. Herkese müze yaptıramazsınız. Arazi sahiplerine farklı fırsat alanları yaratmazsak bu yapıları koruyamazsınız. Anlayış değişirse endüstri mirası fabrika binaları çok nitelikli yatırımlara dönüşebilir” görüşünü savundu.

Üç farklı oturumda 10 bildirinin sunulduğu sempozyum kapsamında ayrıca “Endüstri Mirası Koruma ve Uygulama Sorunları: Eskişehir” konulu panel gerçekleştirildi.

Sempozyum alanında Fotoğraf Sanatçısı Ersin Alok’un “Türkiye’de 2. Sanayi Devrimi: 1960’dan Günümüze” konulu sergisi de açıldı.

Haber: Zafer Özer