PwC ve Urban Land Institute’ın (ULI) gayrimenkul sektörünü tüm yönleriyle değerlendiren araştırması “Gayrimenkulde Gelişen Trendler® Avrupa 2022″ raporunun sonuçları, İstanbul’da sektör temsilcilerinin bir araya geldiği webcast yayınında kamuoyu ile paylaşıldı.
Bu yıl 19.’su yayınlanan Gayrimenkulde Gelişen Trendler® Avrupa 2022 raporuna göre Avrupa ekonomileri pandeminin etkilerini üzerlerinden atmaya başlarken, gayrimenkul sektörü liderleri de COVID-19’un sektörlerinde yol açtığı veya hızlandırdığı köklü değişikliklere alışmaya çalışıyor. Bununla birlikte, sektör liderlerinin sektöre güven seviyelerinde çok net bir artış olduğu görülüyor.
Avrupa genelinde araştırmaya katılan 844 üst düzey sektör temsilcisi sektörün pandeminin en kötü dönemini başarıyla atlattığını düşünüyor ve bu görüşü destekler şekilde araştırma bulgularında 2014’ten bu yana sektöre duyulan güvenin en yüksek seviyeye ulaştığı görülüyor. Geçen yılki araştırma sonuçlarına göre olumlu görünüme dair görüşler ikiye katlanırken, pandemi sırasında sektör dirençli kaldığı ve gayrimenkul halen tercih edilen bir varlık sınıfı olmaya devam ettiği için yakın vadede de iyimserlik hissediliyor. Araştırmaya katılanların yarısına yakını, 2022’de sektöre güvenin %52, kârlılığın %49 ve çalışan sayısının %53 artacağını düşünüyor.
Kısa vadede daha geniş çerçevede öngörülen belirsizlikler ise başta siber güvenlik (%67) olmak üzere enflasyon (%59) ve faiz oranları (%55) ile ilişkilendiriliyor. 2022’de gayrimenkul sektörünü etkileyecek en önemli konuların başında inşaat maliyetleri ve öz kaynağa erişim (%88), uygun arazi ve varlıklar (%66), sürdürülebilirlik ve karbonsuzlaştırma yaptırımları (%61) geliyor. Bu faktörlerin, gayrimenkul sektörünün tam da uzun zamandır ertelenmiş yeni projelerini yeniden gündeme almak, yeni kullanıma uyarlama girişimlerini ilerletmek istediği bir zamanda, maliyetleri ve zaman planlamalarını etkileyebileceği de düşünülüyor.
Bu yılki raporda, yatırım ve geliştirme beklentilerine göre kent sıralamalarında en üst sırada Londra yer alıyor. Londra, pazarının derinliği ve konumundan dolayı her zaman avantajlı görülmekle birlikte, bu yıl sektör liderleri kentin diğer rakiplerine göre daha uygun değer sunduğunu düşünüyor. Londra ofisleri ile Avrupa’daki muadilleri arasında %1 gibi bir getiri farkı bulunuyor. Berlin bu yıl ikinci sıraya gerilerken, Paris ise üçüncü sırada yer alıyor.
İstanbul, Türkiye’den temsil edilen tek kent olarak 31 Avrupa kentinin yer aldığı listede geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 30. sırada bulunuyor.
Gayrimenkulde Gelişen Trendler® Avrupa 2022 listesinin ilk 10 kenti
- Londra
- Berlin
- Paris
- Frankfurt
- Münih
- Madrid
- Amsterdam
- Hamburg
- Barselona
- Brüksel
Global pazarda ülkemiz gayrimenkul sektörünün görünen en önemli sorunu pazarın şeffaf, derin ve likit olmaması.
Gayrimenkulde Gelişen Trendler® Avrupa 2022 rapor sonuçlarının ele alındığı webcast yayınında konuşan PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu raporu şöyle değerlendirdi: “Bu yılki rapor özellikle pandemi döneminde yayınladığımız geçen yılki rapordan sonra iyimserliğin sektöre döndüğünü işaret etmesi açısından önemli ancak rapor kapsamındaki görüşlerini anket ve mülakatlarla ileten Avrupalı gayrimenkulcüler, özellikle global enerji fiyatlarındaki artışların yaratacağı ve Avrupa’nın çok da alışık olmadığı olası yüzde 3 ila 5 arasındaki enflasyonun özellikle inşaat maliyetlerinde meydana getireceği artıştan endişeliler. Avrupa genelinde düşen faizlerin gayrimenkule ilgiyi artıracağını düşünseler de önümüzdeki dönemde sektörde mutlaka bir yeniden yapılanma ihtiyacı sebebiyle gerçekleşecek zorunlu satışlar, konsolidasyon ve yeni kullanıma uyarlama konularının sektörde çok önemli değişiklikler yaratacağını da akıllarından çıkarmıyorlar. Global pazarda ülkemiz gayrimenkul sektörünün görünen en önemli sorunu pazarın şeffaf, derin ve likit olmaması. Derinlik ve likiditenin önemi kendini Londra örneğinde çok iyi gösteriyor: Brexit ile son 3-5 yıldır, pandemi sebebiyle de son iki yıldır herkesin olumsuz yaklaştığı Londra, şeffaf, derin ve likit pazar özellikleri ile bu yıl 31 kentin zirvesinde.”

…gayrimenkul işindeki pek çok yatırımcı hala işin operasyon ve mülk yönetimi tarafına odaklanmıyor.
ULI Türkiye Başkanı Zafer Baysal şunları söyledi:
“Pandemi sonrası ticari gayrimenkullerin son kullanıcı ve ziyaretçilerinin/
Gayrimenkulde Gelişen Trendler® Avrupa
Gayrimenkulde Gelişen Trendler® Avrupa, PwC ve Urban Land Institute (ULI) iş birliğiyle 2003’ten bu yana her yıl yayımlanan bir rapordur. Raporda; Avrupa’daki gayrimenkul yatırımı ve geliştirme trendleri, gayrimenkul finans ve sermaye pazarları ile birlikte emlak sektörüne ve coğrafi bölgelere göre trendler yer almaktadır. Yatırımcılar, geliştiriciler, kredi verenler, aracılar ve danışmanlardan oluşan, uluslararası tanınmış yaklaşık 1.000 gayrimenkul profesyonelinin görüşlerine dayalıdır.
Urban Land Institute
Urban Land Institute, üyeleri tarafından desteklenen, kâr amacı gütmeyen bir eğitim ve araştırma enstitüsüdür. Kuruluş amacı, arazilerin sağduyulu şekilde kullanımı, dünya genelinde gelişen topluluklar oluşturma ve bunları sürdürülebilir kılma gibi konularda liderlik rolü üstlenmektir. 1936 yılında kurulan Enstitü’nün arazi kullanımı ve imar alanlarının tüm yönlerini temsil eden dünya çapında 40.000’i aşkın mensubu bulunmaktadır. Daha detaylı bilgi için: europe.uli.org.
PwC
PwC denetim, danışmanlık ve vergi hizmetleri alanında kaliteli hizmet sunmaya odaklanmış, 156 ülkede 295.000’i aşkın çalışanın oluşturduğu bir topluluk. 1981’den bu yana Türkiye’de iş dünyasına hizmet sunan PwC olarak; İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir’deki ofislerinde yaklaşık 2.400 kişilik profesyonel kadrosu ile müşterilerinin aradığı değeri yaratmak için çalışıyor.