Bu yıl 26-29 Nisan 2023 tarihlerinde düzenlenecek 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi “ZeroBuild Summit’23” hakkında öne çıkan konu başlıklarını Zirve Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz açıkladı.
Zirve, 45. Yapı Fuarı TurkeyBuild İstanbul ile eş zamanlı olarak İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde “Sıfır Enerji Bina Mümkün – ZeroBuild Possible” sloganı ile gerçekleştirilecek.
Zirve Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, “Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi ZeroBuild Summit’23”ün temasını şöyle anlattı: “Etkinliğimizde, enerji, çevre, ekonomi ve sürdürülebilir kentleşme gibi pek çok eksende, daha iyi mimarlık ve daha iyi mühendislik planlamaları ve uygulamaları kapsamında sıfır enerji binaların faydalarını ve sıfır enerji binalara dönüşümün gereklilik nedenlerini konuşacağız.
Ülke olarak ne yazık ki harcadığımız enerjinin %70’ini ithal etmekteyiz.
Ülke olarak ne yazık ki harcadığımız enerjinin %70’ini ithal etmekteyiz. Enerjimizi en verimli şekilde nasıl kullanabileceğimiz bizim için çok daha önemli bir konu olmalı. Bu konuyu değerlendirirken hem ülke ekonomimiz, hem hane ekonomilerimiz; çevreye duyarlılığımız ve enerji-arz güvenliğimiz gibi pek çok açıyı incelememiz gerekiyor. Kamuoyunda bu hususlara dair bilinç yaratmayı umduğumuz zirvemizde tüm ilgililerle bir araya gelmeyi heyecanla bekliyoruz.
Depreme Dayanıklı Sıfır Enerji Binalar, zirvemizin gündem maddelerinden biri olacak.
Elbette ki Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin ardından, programımıza da bu konuda bir başlık eklemeyi sorumluluğumuz olarak gördük. “Depreme Dayanıklı Sıfır Enerji Binalar”, zirvemizin gündem maddelerinden biri olacak. Bu binaların olası bir afet sonrasında depremzedelere nasıl avantajlar sağlayabileceği, kentsel dönüşüm sürecinde binaların sıfır enerji binaya dönüştürülmesinin yaratacağı artıları konuşmak için bir araya geleceğiz. Yapı sektöründe değişim depremin ardından çok gündemde. Sürdürülebilir kentleşme yol haritamızda sıfır enerji binaların mutlaka bulunması gerektiğini vurgulayacağız.
Farklı sektörlerden sıfır enerji bina deneyimine sahip, yenilikçi profesyonelleri bir araya getireceğimiz zirvemiz bu yıl 26-29 Nisan 2023’te fiziki olarak gerçekleşecek. 45. Yapı Fuarı TurkeyBuild İstanbul ev sahipliğinde İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde olacak etkinlik serimizi Yapı Fuarı-TurkeyBuild ve ZeroBuild Türkiye YouTube kanallarından canlı olarak izleyebilirsiniz.”
Sıfır enerji binaların varlığının yarattığı farkları ise Korkmaz şu şekilde değerlendirdi: “Sıfır enerji bina, yüksek enerji verimli, tüketmeye ihtiyaç duyduğu enerjiyi iç ve dış yenilenebilir enerji kaynaklarından üreten bir bina tipidir. Dünya Yeşil Bina Konseyi (WorldGBC) de, Net Sıfır Karbon tanımını yıllık bazda salınan karbondioksit emisyonunun sıfır veya negatif olması ile açıklar. Sıfır enerji binalar, hem kişi hem ülke temelinde enerji tüketimini düşürür, yenilenebilir kaynaklardan kullanılan enerji ile karbon salınımını azaltır. Varlıkları, türlü doğal afetlere sebep olan küresel ısınmaya karşı önemli bir adım olma özelliği taşır.
Verilere göre, konutlarda harcanan enerji, ülkemizdeki toplam enerji tüketiminin yaklaşık %40’ına denk durumda.
Verilere göre, konutlarda harcanan enerji, ülkemizdeki toplam enerji tüketiminin yaklaşık %40’ına denk durumda. 21.01.2021 tarih ve 9995 sayılı Kurul Kararı ile 50.864.761.766 sm³ olarak düşünülen 2021 yılı ulusal doğal gaz tüketim miktarı %17,67 sapmayla 59.854.173.766 sm³ olarak gerçekleşmiş. Doğal gaz tüketimi ise önceki yıla kıyasla %24,02 oranında artmış durumda. 2021 yılında, 58.703,93 milyon sm³ doğal gaz ithal edilmiş; bu oran gaz tüketimimizin %98’i ile neredeyse tamamını oluşturuyor. Uluslararası piyasalarda doğalgazın metreküp fiyatının yaklaşık 2,5 $ olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, ithal edilen doğalgazın tutarı yaklaşık 23,5 milyar $. Bu rakam, yaklaşık 450 milyar TL anlamına geliyor. Daha çok netlik kazanması için şöyle belirtebiliriz: Böyle bir bütçe ile, 1330 MW gücündeki Atatürk Barajı’ndan 6 adet, 1400 MW gücündeki Bursa Ovaakça Kombine Çevrim Santrali’nden 12 adet inşa edilebilir.
TEİAŞ’ın verileri de bu anlamda kıymetli. TEİAŞ verilerine göre geçen yıl üretilen 331 milyar kWh’i bulan elektriğin %32,71’lik kısmı doğalgaz santrallerinden, yüzde 31,43’ü ise kömürlü termik santrallerinden karşılanmış. Termik santrallerde kullanılan kömürün %50’sini ithal kazanıyoruz. Maalesef enerjide dışa bağımlılık; %70’in üzerinde bir oranda bir cari açık olarak karşımıza çıkıyor.
Bireysel bazda ise haneleri şöyle değerlendirebiliriz: 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama doğalgaz tüketimi 3000 kWh’a karşılık yaklaşık 600 TL, 230 kWh elektrik tüketimine karşılık ise yaklaşık 450 TL. Kışın doğal gazı daha çok tükettiğimizden; yıllık enerji maliyeti maalesef 10 bin TL’yi geçiyor.
Özetle; binalarda tüketilen enerji miktarını azaltmak; hem hanelerin bütçesine, hem de enerji arz güvenliğimize ve ekonomimize, çevresel anlamda ise iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı bize destek sunacaktır. Sıfır enerji binalara doğru bir dönüşüm, aslında 2053 Net Sıfır Karbon taahhüdüne bağlı olarak da zaten bir zorunluluk haline gelmişti. Bu yöndeki çalışmaların hızlandırılması gerektiğine inanıyoruz.”
Korkmaz, sıfır enerji bina ve şehircilik ilişkisini yorumlayarak “Türkiye’de bugünkü bina stoğu sanayi binaları hariç 9,5 milyon civarında. Son 20 yılda inşa edilen bina sayısı ise 1,8 milyon. Bu istatistik, 2000’den bu yana inşa edilen binaların hepsi yönetmeliklere uygun yapılmış olsa bile bina stoğunun %80’inde yalıtımın hala tamamen veya kısmen eksik olduğunun bir yansıması.” dedi.
Güncel verilere göre binalar, sera gazı emisyonlarının %36’sından sorumlu.
Sera gazı emisyonlarının iklim krizinin en büyük sorunlarından biri olduğunu söyleyen Korkmaz açıklamalarına “Güncel verilere göre binalar, sera gazı emisyonlarının %36’sından sorumlu. Yanlış kentleşmeyle oluşan ısı adası gibi yan etkiler bu oranı daha da artırıcı nitelikte. Oysaki ancak iklim değişikliğine dirençli, karbonsuz kentleşme ile sürdürülebilir, çevreye duyarlı bir yaşama ve ülkeye kavuşabiliriz. Bu nedenle, özellikle de depremin ardından daha çok gündemde olan şehircilik ve kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında, bina stoklarının yenilenirken sıfır enerji binaya dönüştürülmeleri, yeni binaların da bu bina tipinde inşa edilmelerini öneriyoruz. Ayrıca, yeşil alanlarla mutlaka desteklenmelerinin de şart olduğunun altını çizmeliyiz.” şeklinde devam etti.
Sıfır enerji binalar inşa etmeye yönelik teşviklerin arttırılması konusunda ise Korkmaz:
“Sıfır enerji binalar, son teknoloji olarak kabul ediliyor. Enerji verimli sistemleri ve malzemeleri diğer binalara nispeten daha çok ön yatırım gerektirse uzun vadede çok daha düşük işletme maliyetleri getiriyorlar zira çok az enerji harcıyorlar. Bu durumu ön plana çıkartarak kullanıcıların ilgisi sıfır enerji binalara karşı daha çok yönlendirilebilir. Böyle projeleri üretecek, destekleyecek gayrimenkul markalarının prestij kazanarak rakiplerine
nispeten öne çıkacağı da aşikar.
Sıfır enerji bina dönüşümünde müteahhit, mimar ve mühendislerin beraber bilimsel, detaycı ve inovatif bir yaklaşımla; iş birliği içerisinde çalışmaları gerektiğine inanıyoruz. Hatırlatmak isteriz ki, üretimde görev alacak tüm profesyonellerin sürdürülebilir inşaat tekniklerine yüksek ilgi duymaları, uygulanması gereken materyaller, sistemler ve becerileri iyi anlayarak harekete geçmeleri gerekiyor. Enerji tasarruflu malzemeler, gelişmiş yalıtım teknikleri gibi güncel bakış açıları, planlar ve materyallerle çalışmaya uyum sağlamalılar. Öte yandan, sıfır enerji bina inşası alanında görev alacak şirket uzmanlarının toplumumuza ve çevreye çok güzel bir hizmet etme hissiyatıyla mesleki ve insani tatminlerinin de yüksek olacağını düşünüyoruz. Böyle bir motivasyonun oluşmasında bir devlet teşvikinin de oldukça faydalı olabileceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
Sıfır enerji binaların inşasının ardından nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini açıklayan Korkmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sıfır enerji binaların performanslarını izlemek ve gerektiğinde müdahale ederek optimizasyonlarını sağlamak kaçınılmaz bir gereklilik. Bu kontrollerin sağlanması için bina sahipleri hem de operatörler daimi bir kararlılık içerisinde olmalı. Ayrıca takip için gerekli olan özel izleme ve kontrol sistemlerinin yeterli teknik donanıma sahip olması açısından da otomasyon sektörünün desteklerine çok ihtiyacımız var. Böylece sıfır enerji binalardan aldığımız verim hiç düşmeyecektir.”
ZeroBuild Summit’23’e dair tüm bilgilere www.summit.zerobuild.org/tr web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir.