Doğadan ilham alarak, doğal olanı destekleyen çalışmalarda bulunan İzocam, tüm tesislerinde Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazandı. İzocam, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde çevreye ve insan sağlığına yaptığı yatırımlara dikkat çekti.
Türkiye’de yalıtım sektörüne 57 yıldır faaliyet gösteren İzocam, ürettiği ürünler ve çevresel modernizasyon projelerine yaptığı yatırımlarla sürdürülebilirliğe katkı sunuyor. Yakın dönemde çevre dostu tesis hedeflerine katkı yapan önemli bir adım attıklarını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, tüm tesislerinde Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazandıklarını açıkladı. Bu belgeye ilk olarak 2021’in Temmuz ayında Tarsus Tesislerinin aldığını söyleyen Savcı, “Geçen yılın sonuna kadar da tüm tesislerimiz bu belgeye sahip oldu. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen bu belge; tesisin, temel seviyede israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan bir dizi süreci tamamlamış olduğunu ifade ediyor” diye konuştu.
“Sürdürülebilir yarınlar”a ulaşma hedefiyle tesislerini çevresel koşullar ile uyumlu olacak şekilde tasarladıklarını vurgulayan Savcı şu açıklamalarda bulundu:
“İzocam olarak, 2050 yılına kadar karbon nötr olma yönünde hedefler belirledik, bu kapsamda 2025 ve 2030 yılları için yol haritalarımızı oluşturduk. 2030 yılına kadar direkt ve indirekt sera gazı emisyonlarını en az yüzde 33 azaltmayı sağlayacak yatırım planlarını devre aldık. Yeni yatırımlarımız ile sürdürebilir bir dünya için yaptığımız katkıyı bir üst seviyeye taşımayı amaçlıyoruz. Diğer taraftan tesislerimizde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uyguladık. Aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledik. Sera gazı emisyonlarımızın azaltılması, su tüketimlerinin ve atık su oluşumlarının sınırlandırılması, alternatif hammadde kaynaklarının üretim süreçlerine adapte edilmesi ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak birçok proje çalışması sürdürülebilirlik hedeflerimize uyum sağlamak için detaylı programlar halinde ele alınıyor.”
İzocam mineral yünler dünyada en çok bilinen ve en güvenilir ürünler arasında.
Tesislerinde olduğu gibi ürettikleri ürünlerle de çevre ve insanı göz önünde tuttuklarını belirten Savcı, “Ürünlerimizin içeriğinden, ambalajına kadar her detayda sürdürülebilirlik katkısını ön planda tutuyoruz. Ülkemizdeki yasaların zorunlu tutmamasına rağmen, yapımında geri dönüşümlü malzemeler kullanılan, insan sağlığına zarar vermediği ve doğa dostu olduğu kanıtlanmış ürünler üretmeye özen gösteriyoruz. Çevre dostu malzemeler içeren İzocam camyünü ve taşyünü yalıtım malzemeleri, dünyada en çok bilinen ve en güvenilir ürünler arasında yer alıyor” dedi.
Üretimde kullandıkları malzemelere değinen Savcı konuşmasına şöyle devam etti:
“İzocam, üretiminin yüzde 80’inde kum, bazalt, doğal mineraller ve geri dönüşümlü camlar kullanıyor. Üretim artıkları da tekrar ürün imalatında değerlendiriliyor. Bu kapsamda 14 yıldır İzocam Taşyünü ve 13 yıldır İzocam Camyünü ürünlerde EUCEB sertifikası için yaptığımız sürekli yatırımlarla sektöre liderlik ediyoruz. İzocam marka mineral yünler, sahip oldukları EUCEB sertifikası ile insan sağlığına zarar vermeyen ve doğada çözünebilen ürünler olduklarını kanıtlıyor. Deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların, vücuttan çözünerek atıldığını ispatlayan EUCEB sertifikası ile İzocam Taşyünü ve İzocam Camyünü ürünlerin kanserojen olmadığı bağımsız bir kurum tarafından belgelenmiş oluyor. EUCEB sertifikası olan ürünler sürekli test edilerek, elyafların zararsız olduğu sertifika süresince garanti ediliyor. TSE ve CE belgelerine de sahip olan İzocam mineral yün ürünleri, üretimlerinde kullanılan geri dönüştürülmüş malzemeler sayesinde, kullanılan binaların LEED – BREAM gibi yeşil bina sertifikası almalarına da olanak sağlıyor.”
İzocam’ın çevreye katkı sağlayan bir diğer önemli çalışmasının ise ambalaj yenileme projesi olduğunu kaydeden Savcı, “Öncelikli olarak İzocam Camyünü ambalajlarını Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği küresel hedeflere olan katkısını vurgulayacak şekilde yenilemiştik. 2021’de İzocam Taşyünü ambalajları da ürünün insan sağlığına ve çevreye duyarlılığını ifade edecek şekilde yenilendi. Yarı şeffaf beyaz olan yeni ambalajlarda daha az boya kullanımına yer verilerek, ambalaj boyları ve kullanılan paketleme miktarları yeniden düzenlendi. Bu sayede atık oluşum miktarı azaltıldı ve çevre dostu bir ambalajlama ile sürdürülebilirliğe katkı sağlandı” şeklinde konuştu.
Sürdürülebilir ve sağlıklı yarınlar anlayışıyla hareket eden İzocam, Birleşmiş Milletler’in küresel iklim değişikliği ile mücadele kapsamında geliştirdiği “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”nın 8’ine de doğrudan katkıda bulunmaları ile dikkat çekiyor. İzocam ürünleri, sahip oldukları özelliklerle “Sağlık ve Kaliteli Yaşam”, “Erişilebilir ve Temiz Enerji”, “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”, “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı”, “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar”, “Sorumlu Üretim ve Tüketim”, “İklim Eylemi” ve “Amaçlar için Ortaklıklar” gibi 2030 yılına kadar tamamlanması beklenen hedeflere destek olmayı amaçlıyor.