Tasarım ikonu Tom Dixon ve VitrA’nın iş birliğiyle geliştirilen banyo koleksiyonu “Liquid”, Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen özel bir davetle tanıtıldı. Avrupa lansmanı Londra ve Paris’te yapılan koleksiyon, bugüne kadar Wallpaper* ve Red Dot’tan ödül aldı, iF Design Award 2022’den ise biri altın çifte ödülle döndü.
Tasarımları Londra’daki Victoria & Albert, New York’taki MOMA ve Paris’teki Centre Pompidou gibi dünyanın ünlü müzelerinde yer alan Tom Dixon, “Liquid” ile ilk banyo koleksiyonuna imza atarken, yuvarlak hatlı seramik tabure, koleksiyonun adeta simgesi oluyor. İngiliz tasarımcının “dışavurumcu minimalizm” olarak tanımladığı felsefeyi banyolara taşıyan “Liquid”, dayanıklı ve beyaz seramiğin yumuşak hatlarıyla kalıcılık hissi uyandırıyor, tek parça armatürler ve ikonik aksesuarlarla banyolar tasarımına kontrast ve netlik kazandırıyor. Uyumlu mobilyalar ve geniş seçenekli duvar karolarıyla bütünsel banyo çözümleri sunan koleksiyon, Viktorya dönemi banyolarının etkilerini pop art öğelerle birleştiriyor. Tom Dixon‘ın “andan bağımsız olarak çağdaş” diye tanımladığı koleksiyon; son yıllarda yaygınlaşan ince hatlı minimalist tasarımlara meydan okuyan bir alternatif sunuyor.
Koleksiyonda seramik sağlık gereçleri, banyo mobilyası, ayna, armatür, duş sistemi, banyo aksesuarı ve tamamlayıcı ürünler olmak üzere 57 modelde 115 çeşit ürün bulunuyor. Krom ve parlak siyah lavabo bataryalarının bulunduğu koleksiyonun öne çıkan ürünlerinin arasında ikonik seramik tabure, çanak ve monoblok lavabonun yanı sıra; iki renkli ayna, yerden lavabo bataryası, tuvalet fırçalığı ve kâğıtlığı yer alıyor. Koleksiyondaki tüm karolar 20×20 cm ebadında ve parlak yüzeye sahip. Adaçayı yeşili, gri, siyah, beyaz ve ebru olmak üzere 5 renkte ve 5 desende hazırlanan duvar karoları, farklı döşeme alternatifleriyle sonsuz tasarım olasılığı sunuyor. Mat siyah lake gövdeye sahip lavabo dolabı, çizgili şeritleriyle İskandinav stili camdan ya da sağlamlığıyla öne çıkan perfore siyah metal örgü kapaktan oluşan iki seçenek sunuyor.
“Bence banyoda isteyeceğimiz son şey sert köşeler! Suyun akışında bir yuvarlaklık var. Her şey böyle başladı!” diyen Tom Dixon, neden VitrA ile çalışmayı tercih ettiğini şöyle yanıtlıyor:
“Karolar, armatürler, seramik sağlık gereçleri, banyo aksesuarları ve mobilyalarından oluşan entegre bir sistem tasarlamak istiyordum. Çok az üretici bunu başarabilecek yetkinliğe veya hepsini tek bir koleksiyon olarak üretebilecek vizyona sahip. Tasarım ve araştırma uzmanlığının yanı sıra, seramik, akrilik, porselen ve kromdan imal edilen ürünleri aynı çatı altında üretebilme kapasitesine erişebilmek süreci daha da kolaylaştırdı. Kullanıcı gözüyle bakınca da aynı mekanda kullanılacak ürünlere tek noktadan erişebilmek kıymetli.”
Banyo tasarımında estetiğin yanı sıra insan sağlığı, hijyen, ergonomi, güvenlik, yüksek performans ve kaliteyi bütüncül bir yaklaşımla ele alan VitrA, tüm dünyadan kullanıcıların ihtiyaç ve zevklerine uygun banyo deneyimi geliştirmek üzere 2000’lerden başlayarak ünlü tasarımcılar ve tasarım ofisleriyle iş birliği yapıyor. VitrA, bugüne kadar tasarım, inovasyon ve üretim yetkinliklerini Tom Dixon, Arik Levy, Claudio Bellini, Terri Pecora, Sebastian Conran, Christophe Pillet, Matteo Thun ve Ross Lovegrove gibi tasarımcılar ile Indeed, NOA, Pentagon Design, Pilots Design gibi tasarım ofislerinin uzmanlıklarıyla buluşturdu.
Ayrıntılı bilgi için: https://www.vitra.com.tr/kesfet/liquid/
Tom Dixon
Tom Dixon, İngiliz tasarımına yaptığı hizmetlerden dolayı 2001’de İngiltere Kraliçesi tarafından Britanya İmparatorluk Nişanı’na (OBE) layık görüldü. 2014 yılında Paris’teki Maison&Objet’de “Yılın Tasarımcısı” ödülüne layık görüldü. İngiltere’nin en prestijli çiçek fuarı RHS Chelsea Flower Show’da “En İyi Bahçe” dalında gümüş madalya aldığı 2019’da, Londra’ya ve tasarım endüstrisine olağanüstü katkılarından dolayı önde gelen tasarım gurularını ödüllendiren British Land Celebration of Design Awards’da prestijli Londra Tasarım Madalyası’na hak kazandı. İngiliz tasarım endüstrisinin en çok övgü alan tasarımcılarından biri olan Tom Dixon, uluslararası arenada özgün bir yetenek olarak kabul ediliyor.
Tasarım kariyerine hurda metalleri kaynakla birleştirip mobilya tasarımları yaratarak 80’lerde başlayan Tom Dixon, İtalyan mobilya devi Cappellini ile çalışırken, büyük beğeni toplayan ikonik S sandalyesini (S chair) tasarladı. 90’ların sonunda Habitat’ın Kreatif Direktörü olarak çalışan Tom Dixon, aynı dönemde kendi markasını kurdu. 2002’de İngiltere’de doğan ve bugün 90 ülkede temsil edilen bir lüks tasarım markasına dönüşen Tom Dixon’ın; Londra, Milano, Hong Kong, New York, Tokyo, Hangzhou, Pekin ve Şanghay’da merkezleri bulunuyor. Mobilya, aydınlatma ve aksesuarlarda uzmanlaşan markanın İngiliz köklerinden ilham alan estetiğe sahip ürünleri, malzeme ve tekniklerin öncü kullanımıyla uluslararası arenada tanınıyor ve takdir ediliyor.
2007’den bu yana Tom Dixon markasının özünü oluşturan Design Research Studio, dünya çapında sıra dışı mekanlar yaratıyor. Son projeleri arasında Virgin Voyages cruise gemileri için seyir deneyimi tasarımının yanı sıra; Fransa Bercy’deki Pullman Hotel’in, Şanzelize’nin gurme restoranlarından Brasserie du Drugstore’nin ve Milano’daki Manzoni’nin iç mekân tasarımları yer alıyor. 2018’de merkezini Londra’nın King’s Cross bölgesine taşıyan markanın Beat, Melt, S-Chair ve Wingback gibi en beğenilen tasarımları, Londra’daki Victoria & Albert, New York’taki MOMA ve Paris’teki Centre Pompidou gibi dünyanın en ünlü müzelerinde yer alıyor.