Bürotime Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Tosunoğlu ile çalışma kültüründeki değişimleri, çalışma mekanlarının dönüşümünü, Bürotime’ın sürdürülebilirlik yaklaşımlarını ve yeni ürünlerini konuştuk.

Gelişen teknoloji ile çalışma kültürü de değişiyor. Sizce bu değişim çalışma mekanlarına ve mobilyalarına nasıl yansıyor?

Teknolojinin ve dijitalleşmenin hızla ilerlemesi hem iş hem de özel hayatımızdaki kavramların iç içe geçmesine sebep oldu. Değişen trendler ve çalışma kültüründeki bu değişiklikler ofis ortamlarını yeniden şekillendirmeye başladı. Artık ofislerdeki çalışma alanları sadece masa ve sandalyeden oluşmuyor. Sosyal alan oluşturma, proje bazlı ekip çalışmasına uygun anlık şekillenebilen toplantı alanları, izole çalışma alanı sağlayan birimler, ihtiyaçlara yönelik olarak şekillenen farklı üniteler ihtiyaç haline gelmeye başladı. Bürotime’ın sürdürülebilir tasarım felsefesinden yola çıkarak tasarlanan ürünleriyle; çalışanın aidiyet duyacağı, kendini iyi hissedeceği alanlar oluşturmayı hedefliyoruz. Bürotime Tasarım ekibimizle birlikte tasarımlar kurgulanırken farklı senaryoları göz önünde bulundurarak çalışma alanlarındaki tüm ihtiyaçlara çözüm sunacak ürünler oluşturmaya önem veriyoruz. Bürotime tasarımlarıyla; çalışanlara, bir ofis ortamındaki bireysel çalışma alanı gereksiniminin ötesine geçerek, yeni oluşumlara zemin hazırlayacak, çalışanlar arasındaki etkileşimi ve motivasyonu artıracak, iletişime açık, sosyalleşebileceği, dinlenebileceği alanlar da sunuyoruz.

Bürotime, yeni nesil “Home Office” ürünleri Pi Home Office, Era Home, Runner Home’u 23- 27 Ekim’de Orgatec’te tanıtmaya hazırlanıyor. Bu yeni ürünler kullanıcıya neler sunuyor ve nasıl farklılaşıyor?

Ofis mobilyasında doğru tasarım aslında kullanıcısının meslek grubuna dolayısıyla ihtiyaçlarına göre değişiklik gösteriyor. Bu iç görüyle home office ürünlerimizin her birini evden çalışan farklı kitlelere cevap verebilir bir ürün olması üzerine kurguladık. Ürün ailesindeki temel vaadimiz, “birbirinden farklı kitle ve kullanıcılara uyum sağlayabilecek bir home ofis ürününün mutlaka Bürotime’da bulunması, ihtiyaçlara çözüm sunması yönündeydi.” Bu vaatle kurguladığımız Pi, Era ve Runner Home modelleri; ev sıcaklığını hissettirmesi ve ev dekorasyonuna uyum sağlamasıyla ortak bir noktada buluşuyor.

Home ofis kullanımı için özel olarak tasarlanan Pi, doğal ahşap malzeme ve fonksiyonel detaylarla kurgulanarak, şık ve çevreci bir görsel dil oluşturuyor. Kullanıldığı her mekana değer katan zamansız tasarım çizgisiyle güncelliğini koruyan Pi, masif gövdesi ve renkli aksesuarları ile ev dekorasyonuna kusursuz uyum sağlıyor. El işçiliği ile şekillendirilmiş masif ahşap strüktürün yalın ve akışkan formu; yansıtılmak istenen zarif ve modern tasarım dilini vurgulayarak sıcak bir hava oluştururken, cepli askılık, pano, kalemlik ve diğer masa üstü aksesuarlarıyla fonksiyonelliği en üst noktaya taşıyor.

Teknoloji ve doğanın eşsiz uyumunu sergileyen Era, ahşap ayaklarıyla yarattığı sıcaklık duygusunu, özenle kurgulanmış gizli kablo kanal detay çözümleriyle birleştirerek fonksiyonel bir birliktelik sunuyor. Era Home, iki adet bölme içerisinde yer alan çekmecelerdeki ahşap detaylarıyla kullanıcısını doğaya yakın hissettirirken, aynı zamanda masaüstünün düzenli bir görünüm kazanmasını sağlıyor. Depolama üstünde bırakılan raf ünitesiyle, özel aksesuarlara yer verebilmesine imkan sunarak, kişiselleştirilebilir çalışma alanı yaratılmasına imkan tanıyor. Sıcak bir ortam sunan keçe panellerin yanı sıra alternatif olarak tasarlanan metal panel evde daha çok ofis ortamı oluşturmak isteyen kullanıcıya uygun çözüm sunuyor.

Fonksiyonelliğin tasarım ve estetikle olan ayrılmaz birlikteliğini vurgulayan Runner Home ise çalışma alanlarında güçlü bir duruş sergilemek isteyen kullanıcılar için geliştirildi. Masa ile entegre keçe panel alternatifi, kullanıcısına sıcak ve samimi bir atmosfer sunarken; net çizgilere sahip metalin yorumlanmasıyla oluşturulan organik geçişler ve yumuşak hatlar, yeni bir form yaratarak zıtlıkları profesyonel bir denge ile birleştiriyor. Esnek depolama birimleri ve raf ünitesiyle; masaüstü aksesuarları da sergilemeyi mümkün kılan Runner Home, kullanıcısına sunduğu insan odaklı, fonksiyonel ve kalıcı çözümler ile hayal edilen kişiselleştirilebilir çalışma ortamlarının yaratılmasına olanak sağlıyor.

Benimsediğimiz iç görüyle her ürün ailemizin kurgulanma aşamasında gerçekleştirdiğimiz araştırmalarımız bizlere ışık tutuyor.

Bu koleksiyonlar nasıl bir araştırma ve tasarım sürecinin ardından ortaya çıktı? Kullanıcı deneyimi, müşteri talepleri, sektörel araştırmalar ne derece yönlendirici oldu?

Zamansız tasarımlar ortaya çıkarabilmek, çağı yakalamanın ötesine geçerek geleceğe yön verebilmek için sektörü ve beklentileri çok iyi takip etmek gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple tasarımlarımızı hayata geçirmeden önce Konya’da bulunan Ar-Ge departmanımızla birlikte büyük bir araştırma içerisine giriyoruz. Araştırmalarımızın temelinde, “yeni çalışma kültürü nasıl şekilleniyor, kullanıcılar ve iş kurucuların ihtiyaçları ve beklentileri neler, ülkemizde ve dünyamızda geleceğin çalışma kültürü nasıl olacak” gibi sorular yatıyor. Bu soruların yanıtlarını sorgulamadan kurgulanacak bir tasarımın ihtiyaçları karşılaması beklenemez.  Benimsediğimiz iç görüyle her ürün ailemizin kurgulanma aşamasında gerçekleştirdiğimiz araştırmalarımız bizlere ışık tutuyor.

Dijitalleşen dünyada çalışma eyleminin mekanlardan ayrıştığını, ofis ortamları boyut değiştirirken, ofislerden bağımsız çalışma ortamlarının gündeme geldiğini fark ettik.  Home ofisler gelişen teknolojinin en yaygın iş kültürüne dönüştü. Bu ihtiyaçtan hareketle geliştirdiğimiz home ofis ürün ailemizi kurgularken farklı beklentilere cevap verebilir olması üzerinde durduk. Bu ürünleri ofis mobilyalarından ayıran en belirgin özelliği, ev dekorasyonuna uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış olması diyebiliriz. Doğal ahşap, keçe panel ve soft renklerin kullanımına ağırlık vererek sıcak ev ortamı hissi yaratmaya  özen gösterdik.  Her masa sistemimiz için özel olarak geliştirilen raf sistemiyle fonksiyonelliği kuvvetlendirirken, kişiselleştirilebilir çalışma alanları yaratılmasına olanak sağladık.  Evden çalışma kültüründe verimliliği en üst noktada tutmak amacıyla çalışma esnasında ihtiyaç duyulabilecek tüm materyalleri yakın mesafede tutacak, masa üzerinin dikkati dağıtmayacak düzende olmasını sağlayacak özel depolama üniteleri tasarladık.

Geleceğin ofislerini tasarlamak için yeni neslin isteklerini iyi analiz etmek gerekiyor.

Genç bir tasarım ekibi ile çalışıyorsunuz. Peki, ekibin kendi deneyimleri bu tasarımların ortaya çıkışında etkili oldu mu?

Z ve Y kuşaklarının iş hayatında daha çok yer almaya başlamasıyla çalışma kültürü de boyut değiştirdi. Artık çalışanlar, sosyalleşmenin ve kurum içi etkileşimin daha rahat olduğu ortamlar talep ediyor. Geleceğin ofislerini tasarlamak için yeni neslin isteklerini iyi analiz etmek gerekiyor. Genç bir kadrodan oluşan Bürotime Tasarım Ekibi’nin dinamik yapısı çağın deneyimleriyle ortak noktada buluştuğu için modern tasarımlarımızla yeni çalışma kültürünün ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Home ofis çalışma kültürü de daha çok Z ve Y kuşağının iş dünyasında aktif rol oynamasıyla yeni yaygınlaşan bir stil, bu sebeple aynı kuşaktan olup, ortak değerleri paylaşan Tasarım Ekibimiz’deki arkadaşlarımızın çağı yakalayan çözümler geliştirmesi kaçınılmaz oldu.

Evde çalışma için üretilen mobilyalar alışageldiğimiz ofis mobilyalarından nasıl farklılaşıyor? Yeni çalışma kültürü hangi yeni ihtiyaçları ortaya çıkarıyor veya kullanıcı hangi fonksiyonlara artık daha az ihtiyaç duyuyor?

Home ofis ürünlerinin ofis mobilyalarından ayıran temel yapısı ev dekorasyonuna uyum sağlayacak şekilde tasarlanması oldu diyebiliriz. Doğal ahşap kullanımına ağırlık vererek ev hissini arttırdık. Keçe panel ve soft renklerle evlerdeki sıcak görüntüyü harmanlamaya özen gösterdik.  Her masa sistemimiz için özel olarak geliştirilen raf sistemiyle fonksiyonelliği kuvvetlendirirken, kişiselleştirilebilir çalışma alanları yaratılmasına olanak sağladık.

Değişen çalışma kültürü elbette ofis tasarımlarını da değiştiriyor. Bugünün ihtiyaçlarını karşılarken geleceğe yön vermek isteyen tasarımcılar yeni nesil çalışma kültüründen etkileniyor, aynı zamanda da yön veriyor. Yeni kuşak çalışanların iş hayatında etkin rol oynamasıyla yeni çalışma vizyonları oluştu. Özellikle açık ofis kullanımının artmasıyla çalışanlar; yalnız kalıp dinlenebileceği, özel telefon konuşmalarını yapabileceği ve sosyalleşebileceği ortamlara gereksinim duymaya başladı. Bu ihtiyaçlardan hareketle; rahat ve farklı kullanım senaryolarına uygun olarak tasarladığımız Hexa ve Pick ürün ailelerimizin modüler yapıları sayesinde birbirinden farklı varyasyonlarla kurgulanarak çalışma alanlarına yaratıcı çözümler sunduk. Ürün aileleri; ofislerde aynı alan içinde dinlenme, bekleme ve sosyalleşme gibi birçok ihtiyaca çözüm sunarak, sonsuz kombinasyonlar yapabilme imkanı veriyor. Yeni tasarladığımız akustik panel sistemi Focus’la mimarideki bölücü duvarların yerine geçerek hızlı değiştirilebilir, kişiselleştirilebilir alanlar yaratılmasına olanak tanıyor, açık ofisin çalışma ortamlarındaki dezavantajını minimuma indiriyoruz.

Bütün bunların yanında çalışma pratiklerin değişmesinin temel nedeni olan teknoloji ofis mobilyalarına da yansıdı; dijitalleşen dünya, dijital ofis mobilyaları tasarlanması gerekliliğini açığa çıkardı. İlk defa 1999’da kullanılan “Nesnelerin İnterneti” (IoT) terimi, geleceğin üretim ve yaşam şeklinin ilk sinyali olarak kabul edilirken tasarımlarımızda yer bulmaya başladı. Ofis hayatındaki hareketsizlik sorununa duyarlı bir bakış açısı ile tasarladığımız Set; yükselir alçalır teleskopik bacak detayları kullanıcıya masasını kendi istediği boyuta göre ayarlayabilme veya ayakta çalışabilme imkanı sunuyor. Set ürün ailemize geliştirdiğimiz aplikasyon özelliğiyle; masanın yükseklik ayarını telefonuna indirdiğimiz uygulama üzerinden değiştirebiliyoruz.

Gelişen dünyada çalışma kültürü de değişim gösteriyor.

Son zamanlarda çalışma kültüründeki değişimin yanı sıra daha sürdürülebilir ve çevreci yaklaşımlara yönelen bir yaşama kültürü de söz konusu. Bu çerçevede yeni tasarımlarınız neler sunuyor?

Tasarımlarımızı kurgularken, çalışanların mutluluğunu işin merkezine koyarak, söz konusu ürünün ihtiyaç ve istekleri karşılayacak şekilde olmasına özen gösteriyor ve sonrasında ürünlerimizi devamlı geliştiriyoruz. Gelişen dünyada çalışma kültürü de değişim gösteriyor. Gününün büyük çoğunluğunu ofislerde geçiren kişiler, ev konforunda, rahat çalışma ortamları arzu ediyorlar. Ayrıca teknolojinin hem iş hem de özel hayatımızda yoğun olarak kullanılması, doğaya olan özlemimizi her geçen gün artırıyor. Biz de bu gerçeği göz önüne alarak, çalışanların doğaya yakınlaşabilmesi ve ev konforunu hissedebilmesi adına tasarımlarımızda doğal ahşap kullanımını artırdık. Era ürün ailesi ayak detaylarında kullanılan masif ahşapla ofis ortamına huzurlu bir hava sunarken çalışanların aidiyet hissini kuvvetlendiriyoruz.

Bürotime Tasarım Ekibi olarak, sürdürülebilir tasarım felsefesinden yola çıkarak tasarladığımız ürünlerle; çalışma alanlarındaki tasarımların, fonksiyonel ve kurgulanabilir olmasının yanı sıra çevreye ve insan sağlığına uygun olması da bizim için büyük önem taşıyor. Zamanımızın büyük bölümünü kapalı ortamlarda geçiriyoruz. İç mekanlardaki hava kalitesi dışarıya oranla 2 ile 5 kat arası daha yoğun. Bu kirliliğin en büyük nedenlerinden biri yapı malzemeleri ve mobilyalardan salınan uçucu organik bileşiklerdir. Tasarım anlayışımızın temelinde insan ve çevre olduğu için üretimde insan sağlığını tehdit etmeyen, uluslararası çevre enstitüleri tarafından belirtilmiş standartlara uyan hammadde ve kimyasalları kullanmayı önemsiyoruz. Ürünlerde kullanılan kimyasal ve hammaddelerin emisyon değerlerini çeşitli testlerle titizlikle ölçen GREENGUARD Çevre Enstitüsü (The GREENGUARD Enviromental Institute) tarafından 2014 yılında GREENGUARD Gold sertifikası ile ödüllendirildik. Sektörde çevre bilincini başlatmak adına bu sertifikayı alan ilk ofis mobilyası üreticisi olduk.