(AKDO)’nun Biyofilik Mermer Bahçe Tasarım Yarışması’nın kazananı (PIN Architects)

AKDO’nun düzenlediği Biyofilik Mermer Bahçe Tasarım Yarışmasında kazanan PIN Architects’in Tasarımı Ağustos ayı itibariyle SİLKAR Plaza Showroom’unda sergilenmeye başlanacak.

AKDO’nun 40 yaş ve altındaki, Türkiye’de çalışan genç mimarlar için düzenlediği davetli yarışma organizasyonunda, mermeri mimari ve tasarım projelerine entegre eden Silkar Madencilik’in inovatif mermer ürünü AKDOLAM kullanılarak geliştirilen Biyofilik Tasarım odaklı “Mermer Bahçe” tasarımları biraraya geldi.

Nevzat Sayın, Han Tümertekin ve Brigitte Weber’in jüri üyeliğini yaptığı Mermer Bahçe Biyofilik Tasarım Genç Mimarlar Yarışması’nda, finalist mimarların projeleri değerlendirildi. Kerem Piker Mimarlık, Super Eight Studio, PIN Architects, Melike Altınışık Architects ve DM Architects’in finale kaldığı yarışmada PIN Architects 1.liği ve üretim ödülünü kazandı. Emedya Design’dan, mimarlık eleştirmeni ve küratör Gökhan Karakuş yarışma ve sergiyi organize etti.

Gökhan Karakuş, Nevzat Sayın, Han Tümertekin ve Brigitte Weber

Yarışmada 1. olan PIN Architects’in projesi için jüri tarafından aşağıdaki kriterler dile getirildi:

Doğal ve yapay verilerin gerilimli bir nesne – mekân ilişkisini kuracak şekilde bir araya getirilmesiyle oluşan formun işlev ve malzeme üzerine derin düşünceyle elde edildiği anlaşılmakta. Bu yolla elde edilen “yapı” bütün duyularımızla algılayabileceğimiz bir konumda bulunmaktadır.

PIN Architects kurucularından Salih Küçüktuna, Mert Sezer ve Tuğçe Seda Mut da biyofilik tasarım süreçlerini şöyle açıkladılar:

Mert Sezer:Bizi ilk harekete geçiren, bize verilen AKDOLAM malzemenin doğada bulunduğu ham haliyle, tüketiciye, kullanıcıya ulaştığı son hali arasındaki farkın büyüklüğü oldu; doğada bir doku, bir kayanın parçasıyken bambaşka bir şekilde kullanıcıyla buluşmuş oluyor. Bu sebeple, malzemenin doğasına inerek, ham halde nasıl bulunur, nasıl bir yüzeydir, nasıl bir dokudur, insana neler hissettirir ve kullanıcıya ulaştığı son haliyle nasıl deneyimlenir; öncellikle bunları araştırdık.”

Tuğçe Seda Mut:Biyofilik tasarımı, aslında biyofilik köken olarak yaşayan ve hatta cansız varlıklara karşı duyulan o sevgi ve bağlılığı, biz tasarım sürecinde formda hissettirmek adına, var olan malzemeyi tekrar yorumlayarak kişiye deneyimletmeyi amaçladık. Dolayısıyla doğadaki doku, ışık, malzeme gibi faktörler formda göz önünde bulunduruldu.

Salih Küçüktuna:PIN Mimarlık olarak AKDOLAM ürününü biz aslında iki şekilde ele aldık. Birincisi malzemenin kendi doğal özellikleri, ikinci de malzemenin aslında teknolojik bir malzeme olması. AKDOLAM ürününün teknolojik imkânlarla üretilip kullanıcıya çok farklı alanlarda sunulması bizi en çok heyecanlandıran ve motive eden özelliği oldu. Bu özellikler çerçevesinde malzemenin hem doğal özelliklerini, hem kompozit yapısını, hem de performans özelliklerini tasarım sürecine entegre ederek, nihayetinde kütlesel olarak da, mimari olarak da, taşıyıcı sistem olarak da bir meydan okumaya dönüştürürken, diğer yandan da bir kullanıcı deneyimine odaklandık. Malzemenin en önemli özelliği çok hafif ve dayanıklı bir malzeme olması; tek bir doğal taş, işlenerek, teknolojik özellikler eklenerek, kompozit bir malzemeye dönüştürülerek bambaşka bir malzeme yaratıyor. Aslında uzun süredir biz mimarların aradığı, araştırdığı konulardan bir tanesi. Hem panel olarak kullanılabiliyor olması, hem de yüksek dayanımından dolayı bunun bir cephe malzemesine dönüşebiliyor olması, özellikle bizim tasarımımızın ana malzemesine dönüştürdü kendisini. Malzemenin boyutsal olarak tasarımı güçlendiren özelliği ve dijital ortamlarda işlenebilir olması, PIN mimarlık olarak bizim uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir konu”.

Silkar Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Akbulak yarışmayla ilgili şunları söyledi: “Bildiğiniz üzere kentlerde doğadan uzaklaşıyoruz. Oysa biz mermer gibi doğal bir malzeme üreterek yaşamımızın içine getiriyoruz. Dolayısıyla ahşap gibi mermeri de, doğal taşı da kendi yakın çevremize ve günlük hayatımızın içine sokuyoruz. İstanbul’da yapacağımız lansmanla, bu ürünlerimizi basın ve mimari çevrelerle de buluşturmak istiyoruz. Bu nedenle bu yarışmayı düzenledik. Umuyorum hak ettiği yere gelir ve Türkiye’yi de inovatif bir ürünle buluşturmuş ve de markamızın da desteğiyle bütün dünya pazarlarına sokmuş oluruz.”

Yarışma Koordinatörü ve tasarımcı Gökhan Karakuş ise yarışmayla ilgili şunları söyledi:  “Biyofilik tasarımı bugünün şehir hayatının getirdiği stres, kısıtlamalar ve doğayla olan kopmalara bir önlem olarak görebiliriz. Mimarın, tasarımcının vereceği kararlarla, yaşayan ve aynı zamanda doğadan gelen ahşap, mermer gibi malzemeleri tekrar günlük hayatımıza kazandırarak, insanların doğayla direkt bir ilişki kurmalarını istedik. Şehirlerimiz, artık doğadan arındırılıyor. Beton, cam, çelik gibi malzemelerle doluyor. Tabii ki bunun getirdiği bir rahatlık var, organizasyon, düzen var. Ama insanlar doğada 40-50 bin yıldır yaşıyor, o yaşam biçimleri gittikçe azaldığı için, hayatlarımızın içinde tasarımcılar, mimarlar olarak bunu konu edinmemiz gerektiğini düşünerek bu yarışmayı organize ettik.

Üç Ağustos tarihinde yer alacak Biyofilik Tasarım panelinin ardından, kazanan ve inşa edilen proje Ağustos sonuna kadar sergilenecek

Ağustos ayında SİLKAR Plaza showroomunda sergilenecek PIN Architects tasarımında, Biyofilik Tasarım metodu aracılığıyla AKDOLAM mermer ürünleri doğal bir malzeme olarak kullanıldı. Projede mermer bahçe, mermer ve doğal bitkilendirme birleşerek ekolojik bir yaşam alanı inşa edildi. Diğer projelerin de paftalarıyla yer alacağı sergi Ağustos ayı boyunca gezilebilecek. Sergi açılışında, doğal yüzey ve dokuları yeni tasarım tipolojileriyle insani çevrelere getiren strateji ve inovasyona odaklanan Biyofilik Tasarım ve mermer üzerine bir panel de gerçekleşecek.